Nebi: Kureyş’ten Haşim oğlu Abdulmuttalib
oğlu Abdullah oğlu Muhammed’dir. Adem oğlu Şit’in sülalesinden, Nuh oğlu Sam’ın
sülasinden İbrahim oğlu İsmail (Aleyhisselam)’ın zürriyetinden
olmadır.
Annesi: Âmine binti Vehb, Medine’deki Neccar
oğullarındandır.
Mekke’de fil senesinde dünyaya gelmiştir. O
doğmadan altı ay önce babası vefat etmiştir. O, altı yaşında iken de annesi
vefat etmiştir. Önce dedesi Abdulmuttalib sonra da amcası Onun bakımını
üstlenmiştir.
Koyun güderdi, okuması yazması yoktu. Bundan
sonra da ticaretle meşgul olmuştu. Doğruluğu ve eminliği ile meşhurdu, bu
sebeple El-Emîn diye lakaplanmıştı.
Yirmi beş yaşında iken Hatice (Radiyallahu Anha) ile evlendi ve altı çocuğu dünyaya geldi:
Kasım, Abdullah, Zeyneb, Rukıyye, Ümmü Gülsüm
ve Fatıma.
Kırk yaşında iken kendisine vahiy inmiş,
rasullükle görevlendirilmiş ve Allah’ı birlemeye, O’na ibadet etmeye, isim ve
sıfatlarını tanımaya davete başlamıştır.
Mekke’de on üç sene kalarak kavmini Allah’a
davet etmiştir. Mekke ehli Ona eziyet ettikten sonra Medine’ye hicret etmiştir.
Sonra Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) etrafındaki
beldelerde de İslam’a davete devam etmiştir. İslam’ın yayılması için birçok
elçiler, seriyyeler göndermiş, birçok gazveler yapmıştı.
Bir kere haccetmiş, o hacdan sonra hicri on
bir senesinde Medine’de vefat etmiştir. Ebu Bekir (Radiyallahu Anh)’ın kızı olan hanımı
Aişe (Radiyallahu Anha)’nın evine
defnedilmiştir.
−Orta boylu idi.
−Saçı kıvırcık ve düz değil dalgalıydı.
−Cildinin rengi hafif kırmızıya çalar beyazdı.
−Gözleri siyahtı.
−Kirpikleri uzundu.
−Omuzları genişti.
−Kemikleri iriydi.
−Elleri ve ayakları tombulca idi.
−Öne eğilerek yürürdü.
−İki omzu arasında güvercin yumurtası
büyüklüğünde nübüvvet mührü vardı.
−Cömertti.
−Cesurdu.
−Herkes tarafından güvenilirdi.
−İyi geçimliydi.
−Daima tebessüm ederdi.
−Onu gören, yahut meziyetlerini duyan onu
severdi.
Rasulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Ahlâkına Bir Kaç Örnek
Onun ahlakı Kur’an idi. Kur’an’ın kızdığına
kızar, razı olduğuna razı olurdu. Kendi nefsi için kızmaz ve intikam almazdı.
Ancak Allah’ın haramları çiğnenirse, kızardı. Allah’ın salât ve selamı Ona
olsun insanların en doğru sözlüsü, en vefakarı, en yumuşak huylusu, en iyi
geçimlisi, çadırındaki bakire kızdan daha çok hayalıydı.
Bakışını kaldırmaz, genelde bakışı tefekkür
için olurdu. Kötü sözlü ve lanet edici değildi. Kötülüğe kötülükle karşılık
vermezdi. Fakat affeder ve bağışlardı. Kendisinden bir şey istendiği vakit ya
verirdi, ya da güzel bir sözle karşılık verirdi. Katı kalpli sert mizaçlı
değildi.
Hakkı çiğnemediği müddetçe kimsenin sözünü
kesmezdi. Hakkı çiğnediği vakit nehyederek sözünü keserdi. Komşusunu korur,
misafire ikram ederdi. Vaktini ya Allah için ya da zorunlu ihtiyaçları için
harcardı. İyimserliği sever, kötümserliği çirkin görürdü. İki iş arasında
muhayyer bırakıldığı vakit günah olmadığı müddetçe en kolay olanı seçerdi.
Kalbi kırık kimselerin ve mazlumun yardımına
koşmayı severdi. Arkadaşlarını sever, onlarla istişare eder, onları gözetirdi.
Hastalanan kimseleri ziyaret eder, görünmeyen kimseleri davet eder, vefat eden
kimseler için dua eder, kendinden özür dileyen kimselerin özrünü kabul ederdi.
Onun yanında hak hususunda güçlü ve zayıf
eşitti. Fasihliği ve ağır konuşması sebebiyle konuştuğunda, saymak isteyen,
istese kelimelerini sayardı. Şaka yapardı; ancak sadece hak ve doğru söz
söylerdi.
Nebiyi Tasdik Etmek
ve Onu Tanımakla Kast Olunan:
1) Allah katından insan ve cin topluluğuna
gönderilmiş bir Nebi olduğuna iman etmektir.
2) Cebrail (Aleyhisselam) Kur’an’ı Ona indirmiştir.
3) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) dini tam olarak
tebliğ etmiş ve risalet emanetini eda etmiştir.
4) Onun şeriatı önceki şeriatların hükmünü
kaldırmıştır. Onları terk edip Onun şeriatına uymak farzdır.
5) Nebilerin ve bütün mahlukatın en
faziletlisidir. İsra gecesinde Mescid-i Aksa’da Nebilere namaz kıldırmıştır.
6) Ümmidir, Allah Ona hikmeti vermiştir.
7) Nebilerin sonuncusudur ve Ondan sonra ne Nebi
ne de vahiy yoktur.
8) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) için şeri hükümlerde
ismet sıfatı sabittir.
9) O, Allah-u Teâlâ’nın izni ile kıyamet gününde
ümmeti için şefaat edecektir.
10) Sünnetinden sahih olan haberlere inanarak
kabul etmek ve onlarla amel etmek vaciptir.
11) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)’in getirmediği her hangi bir hüküm reddolunmuştur.
12) O, beşerdir, Allah tarafından indirilmiş
vahiy olmadan gaybı bilemez.
13) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)’in getirdiği her hangi bir şeyi yahut Onun yüce şahsiyetini
küçümsemek caiz değildir.
14) Her hangi bir sözü veya hükmü, Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sözünün veya
hükmünün önüne geçirmek caiz değildir.
15) Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)’i ilahlık mertebesine çıkarmak da caiz değildir.
16) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) ile tevessül etmek
caiz değildir.
17) Kabrinin üzerine bina yapmak, kabrini
yükseltmek ve mescit edinmek caiz değildir.
18) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)’den sahih olarak rivayet edilen hadiste geldiği gibi toprak
Nebilerin cesedini çürütmez.
19) Allah’ın Kitabında Onun hakkında gelen ve
kendinin ifade ettiği hükümlere iman etmek gerekmektedir.
Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Hidayetinden Birkaçı:
Ey Müslüman kardeşim! Allah-u Teâlâ bize,
kendi sevgisinin kazanılacağı en faziletli yolu göstermiş ve şöyle buyurmuştur:
“De ki, eğer siz
Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin, günahlarınızı
bağışlasın!” Âl-i
İmran 31
“Elbette Allah
Rasulünde sizin için güzel örnekler vardır.” Ahzab 21
Bu ayetler, Onun yoluna uymamızın vacip
olduğuna delalet ediyor. Allah’ın salât ve selamı Onun üzerine olsun.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Yollarından Birkaçı:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Ameller ancak niyetlere göredir. Her kişi
için niyet ettiği şey vardır.”
Buhari 143
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Allah’a yemin olsun ki, ben günde yetmiş kez
Allah’a tevbe edip bağışlanma diliyorum.”
Buhari 6245
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Müminin işi ne acayiptir. Onun işinin tamamı
hayırdır; Bu müminden başkası için geçerli değildir eğer ona sevinç isabet
etse, şükreder bu onun için hayırdır, eğer ona zarar isabet etse sabreder bu
yine onu için hayırdır.”
Müslim 2999/64
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Şüphesiz bir adam doğru söyler, nihayet o
kimse Allah katında sıddık diye yazılır.”
Buhari 6070
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Allah kıskanır. Allah’ın kıskanması ise
kişinin Allah’ın haram kıldığı şeyleri işlemesidir.”
Buhari 4302
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Ey Allah’ım! Ben senden hidayet, takva,
iffet ve zenginlik istiyorum.”
Tirmizi 3717
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Eğer siz Allah’a hakkıyla tevekkül etseniz,
kuşların sabah aç çıkıp akşam tok döndüğü gibi sizi rızıklandırırdı.”
İbni Mace 4164
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Allah’a iman ettim, de. Sonra dosdoğru ol!”
Müslim 62/38
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Benim Uhud dağı kadar altınım olsaydı, ondan
bir dinar yanımda olduğu halde üç gece geçsin istemezdim!..”
Buhari 7082
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“İnsanların en hayırlısı ömrü uzun olup ameli
iyi olandır.”
Tirmizi 2431
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Allah’a iman ettim de, Sonra dosdoğru ol!”
Müslim 62/38
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Kim bu işimizde olmayan bir şey ihdas
ederse, O reddolunmuştur!”
Buhari 2492
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Kim bir hayra delalet ederse, ona hayrı
işleyen gibi ecir vardır.”
Tirmizi 2808
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Kim Allah yolunda savaşan bir savaşçıyı
teçhiz ederse, o savaşmış olur. Kim de savaşçının ailesine hayırlı bir şekilde
halef olursa o da savaş etmiş olur.”
Buhari 169
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Sizden hiç kimse kendi nefsi için sevdiğini
kardeşi için sevene kadar iman etmiş olmaz!”
Buhari 169
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Sizden biri bir münker gördüğü vakit, eliyle
değiştirsin, eğer gücü yetmezse dili ile değiştirsin. Yine gücü yetmezse kalbi
ile değiştirsin, bu da imanın en zayıf olanıdır!”
Müslim 49/78
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Münafığın alameti üçtür; Konuştuğu vakit
yalan söyler, vaat ettiği vakit yapmaz ve emanet bırakıldığı vakit ihanet eder.”
Müslim 108/59
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Şüphesiz Allah zalime mühlet verir, onu
tuttuğu vakit de bırakmaz kaçırmaz!”
Tirmizi 3309
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah da
merhamet etmez!”
Tirmizi 1987
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Bir kul bir kulun dünyada açığını örterse,
kuşkusuz Allah da onun kıyamet gününde açığını örter.”
Müslim 2590/72
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Şefaat edin ecir alırsınız. Allah, Nebisinin
dili üzere sevdiği şeyleri hükmedecektir.”
Ebu Davud 5131
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Kadınlara tavsiyede bulunun!”
Buhari 3110
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Cebrail bana komşuyu o kadar tavsiye etti
ki, hatta onun mirasçı edileceğini zannettim.”
Buhari 6006, 6007
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa,
misafirine ikram etsin. Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa, akraba
ziyareti yapsın. Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa, hayır söylesin
yahut sussun!”
İbni Mace 3672
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Haddi aşmadan, ifrat ve tefrit etmeden yaşlı
Müslümana, Kur’an hafızına ve adaletli sultana ikram edip saygı göstermek,
Allah’ı yüceltmektendir!”
Ebu Davud 4843
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Sadece müminle arkadaşlık et ve yemeğini
ancak muttakiler yesin!”
Ebu Davud 4832
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) kutsi hadiste şöyle
buyuruyor:
“Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor; Kim benim
dostuma düşmanlık ederse, kuşkusuz ona harp ilan ederim!”
Buhari 6424, İbni Hibban 347
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Sizden herkes mutlaka Allah’a hüsnü zan
besler halde ölsün!”
Ebu Davud 3113
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Allah korkusundan ağlayan kimse, süt memeye
tekrar girmedikçe ateşe girmeyecektir. Allah yolundaki tozla cehennemin dumanı
Müslüman kimsenin burnunda bir arada bulunmaz!”
Tirmizi 2413
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Sizden daha aşağıda olanlara bakın! Sizden
yukarıda olanlara bakmayın! Bu Allah’ın nimetini iyi kavramanız için daha
layıktır.”
Tirmizi2632
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Müslüman olmuş ve rızkı kendisine yetecek
kadar olup Allah’ın verdiğine kanaat eden kimse kuşkusuz felaha ermiştir.”
Müslim 1054/125
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Dünyada bir garip yahut yolcu gibi ol.”
Tirmizi 2435
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Seni şüpheye düşüren şeyleri şüpheye
düşürmeyen şeylere bedel olarak terk et!”
Tirmizi 2637
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Kalbinde zerre ağırlığında kibir olan kimse
cennete giremez!”
Müslim 91/147
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“İyilik güzel ahlaktır. Günah ise, nefsinde
hissettiğin ve insanların görmesini çirkin gördüğün şeydir.”
Müslim 2553/14
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Kim bir topluma benzerse; o, onlardandır!”
Ebu Davud 4031
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Her hangi bir kulu Allah idareci yapar da, o
da halkını kandırır halde ölürse, mutlaka Allah ona cenneti haram eder!”
Müslim 142/227
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyuruyor:
“Haya imandandır.”
İbni Mace 4184
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) yemesinde, içmesinde,
giyiminde, yürümesinde, konuşmasında, muamelelerinde, namaz, oruç, zekât, hac
ve cihad Allah’ın zikri gibi amellerinde örnekti.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) itikat, ibadet, giyim, yeme, içme, muamele, konuşma vb.
işlerde kâfirlere benzemeyi yasaklamıştır.