Bu Blog içinde Ara

5 Nisan 2021 Pazartesi

SECDEYE GİDERKEN VE KALKARKEN ELLERİ KALDIRMA

Muhakkakki bütün hamdler Allah’a mahsustur . O’na hamdeder O’ndan yardım isteriz. Nefislerimizin ve kötü amellerimizin şerrinden O’na sığınırız. Allah kime hidayet verirse artık onu hiç kimse sapıttıramaz, kimi de sapıttırırsa artık onu hiç bir kimse doğru yola getiremez . Sözün en hayırlısı Allah’ın kitabı, yolların en hayırlısı da Muhammed’in yoludur. İşlerin en şerlileri sonradan din adına uydurulanlardır. Sonradan DİN adına uydurulan herşey dalaletti r ve her dalaletin sonu da cehennemdir.

Muhterem okuyucu…Bu risalemizin ihtiva etmiş olduğu mesele secdeye giderken ve secdeden kalkarken elleri kaldırma mevzu’undadır. Asırların katmerleştirdiği cehaletimiz bir çok mes’elede olduğu gibi, Allahu (azze ve celle)’nin en azim emirlerinden olan namazda bile, bir çok sünnetin unutulmasına sebep olmuştur. İşte namazda secdeye giderken ve kalkarken elleri kaldırma mes’eleside cehaletimizin tarihin derinliklerine gömdüğü mes’ elelerden birisidir.

Bazıları şöyle bir soru tevcih ettiler : “Buhari, Muslim ve sair sünen kitaplarında şöyle bir hadis rivayet olunmaktadır:

Salim babası AbdUllah’dan, şöyle haber verdi : “AbdUllah şöyle dedi : Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)’i namaza başladığı zaman, rukuya giderken ve rukudan başını kaldırdığı zaman ellerini omuzlara hizasına vardırıncaya kadar kaldırdığını gördüm. İki secde arasında ise ellerini kaldırmazdı.“

[Buhari, 2.c.752.S; Muslim, 2.c.390; Ebu Davud, 1.C.721; İbn Mace, 3.C.858; Nesai ,2.C.878. Sahih bir senedle rivayet etmişlerdir]

Ayrıyeten de Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)’de secdeye giderken ve kalkarken ellerini kaldırdığı rivayet olunmaktadır. Bizim nazarımızda bu rivayetler birbirine zıt, bu durum karşısında ne yapacağımızı bilemiyoruz.

a)Acaba Buhari ve Muslim’i başkalarına tercih etme diye bir kaide var mıdır ?

b)Veyahut da Şeyh el-Albani’nin dediği gibi böyle birbirine zıt görünen hadislerin arasını bulmak için, bazen yapılır bazen de yapılmaz diye bir şey var mıdır ?

c)Hadis ilminde böyle bir birine zıt görünen rivayetler hakkında Alimlerin tutumu ne olmuştur ? Binaenaleyh Selefi Salihinin bu mevzumuz hakkındaki görüşleri nedir ? Onlar bu hadisi seriflerin hangisi ile amel etmişlerdir ? Bize bu mevzuyu tafsilatlı bir şekilde izah etmenizi istirham ediyoruz. Allah’ın inayeti üzerinize olsun.“ Amin.

SECDELERDE EL KALDIRMA HAKKINDA VARiD OLAN RIVAYETLER

a)Enes İbnu Malik(radiyAllahu anh)‘in, ResulUllah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e ref etmiş olduğu rivayet:

Enes İbnu Malik (radiyaAllahu anh)’tan : ‘Şöyle dedi: “ResulUllah (sallAllahu aleyhi ve sellem)  rukuda ve secdede ellerini kaldirirdi. ) [Bu hadisi İbn Hazm, Muhalla‘da (4/92) rivayet etmiştir. Ahmed Muhammed Şakir: “ Bu isnad cidden sahih bir isnad“ demiştir. Ayrıyeten İbnu Ebi Şeybe’de : 1/230 da sahih bir senedle rivayet etmişlerdir. Ayrıyeten bu hadisi serifi Şeyh el-Albani “ İrva “ da tahric edip: “Senedi sahih” demiştir (2.c.68.).]

b)Enes radiyAllahu anh’in kendisinden mevkuf olarak rivayet olunan eser:
( ...Yahya İbnu Ebi İshak’ dan: “Enes (radiyAllahu anh)’in iki secde arasinda ellerini kaldirdiğini haber verdi.“) [Buhari Cüz: 32; İbn Ebi Şeybe : 1/27I sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.]

Yukarida ki rivayetlerin hulasasi:

1-Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in secdede ellerini kaldırdığının isbatı.

2-Enes (radiyAllahu anh)’in Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in vefatından sonra da sünnete ittibaen iki secde arasında ellerini kaldırmaya devam ettiği.

Ehlince ma’lum olduğu gibi, Enes İbnu Malik (radiyAllahu anh) Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in Medine’ye gelişinden vefatına kadar yanlarından ayrılmamış bir sahabedir. Hicab emrinden evvelde hane’i saadetleri ne girer çıkarlardı. Aynı zaman da Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) def’i hacet için bile gittiklerinde yanında bir su kırbası ile ona refakat ederdi. Böyle bir yakınlığın vermiş olduğu imkan ile Enes (radiyAllahu anh) bir çok sahabenin görmediği pek çok şeyler görüp rivayet etme şerefine nail olmuştur. Secdede ve iki secde arasında el kaldırma da bunlardan bir tanesidir . Eğer bu amel Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)‘in arada sırada yapmış olduğu bir amel olsaydı, muhakkak ki Enes (radiyAllahu anh) on senelik gibi bir refakatında bunu hiç değilse bir kere olsun görecekti.

c) Malik İbnu’l Huveyris (radiyAllahu anh)‘in Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e ref etmiş olduğu rivayet:

Malik İbnu’l Huveyris (radiyAllahu anh)’tan, Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’i namazında ruku ettiği zaman, rukudan başını kaldırdığı zaman, secde ettiği zaman ve başini secde’den kaldirdiği zaman ellerini ta kulaklari hizasina kadar kaldirirken gördüğünü haber verdi. [Nesai, 2 .c.Hadis no:1143; Ahmed, 3/436 da sahih bir senedle rivayet etmişlerdir. Ayrıyeten bu hadisi şerif’i Şeyh el-Albani İrva da tahric edip “senedi sahih“ demiştir, bknz: 2 c, s.:68]

Yukaridaki rivayetin hulasasi:
1-Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in secdeye giderken ve secdeden kalkarken ellerini kal- dırdığının isbatı.
2-Malik İbnu’l Huveyris r.a Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in, “Beni nasil namaz kilar gördüyseniz öylece namaz kiliniz“ hadisinin ravisi olan sahabedir ...
3-Hafız İbnu Hacer (rahimehUllah) Feth’ul bari’de  2/158 Nesai’nin rivayetin i naklettik ten sonra şöyle diyor: “Secdede el kaldırma hakkında varid olan hadislerin en sahihi Malik İbnu’l Huveyris’in rivayetidir.“ (bknz.Fethu’l bari : 2.c.289.s)

d)Ebu Hureyre r.a nun Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e ref etmiş olduğu rivayet:
Ebu Hureyre (radiyAllahu anh)’tan, şöyle haber verdi : “Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)‘i namazda , namaza başlarken, rukuya ve secde’ye giderken ellerini omuzlari hizasina kadar kaldirdiğini gördüm dedi.
[Ibn Mace, 5/860‘da rivayet etmiştir. Senedi ise gayri ile sahihdir.]

Yukaridaki rivayetin hulasasi
1-Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in secdeye giderken ellerini kaldırdığını isbat eder.

e)Vail İbnu Hucr r.a nun, Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e ref ettiği rivayet:
‘Abdul Cebbar ibnu Vail tahdis ederek şöyle dedi: “ Ben babam Vail İbni Hucr’un namazını hatırlamıyacak kadar küçük bir oğlan idim. Kardeşim Alkame babamdan tahdis ederek şöyle dedi: Babam dedi ki: Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) ile namaz kıldım. İftitah için tekbir aldığında ellerini kaldırdı. . . . . . . . . . . . . . . . . . . .Ve başını secde’den kaldırdığı zaman’da yine ellerini kaldırırdı, taki namaz’dan fariğ olurdu.“
Muhammed İbnu Cuhade dedi ki: Bunu Hasan İbnu Ebi’l Hasene anlattım da şöyle dedi: İşte bu Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in namazıdır. yapan yapıyor, terk edende terk ediyor.‘
[Ebu Davud, 1.c. 72.; İbn Hazm Muhalla’da (4/9) mürsel olarak “hasen“ bir senedle rivayet etmişlerdir.]

Yukaridaki rivayetin hulasasi:
1-Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) başını secdeden kaldırdığında ellerini kaldırdığı.

f)AbdUllah İbnu Abbas (radiyAllahu anhuma)’nin Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e ref ettiği rivayet:
Nadr İbnu Kesir’den, şöyle dedi: Minada Hayf mescidinde AbdUllah İbnu Tavus yanı başımda namaz kıldı. İlk secdeye gittiği vakit ve başını secdeden kaldırdığında ellerinide yüzü hizasına kaldırdı. Ben onun bu hareketinden hoşlanmadım ve bunu Vuheyb İbnu Halid’e söyledim: “Ne oluyor ki bu adama hiç kimseyi yaparken görmediğim şeyleri yapıyor!“ dedim. Vuheyb İbnu Halid‘te ona: “Ne oluyor sana hiç kimseyi yaparken görmediğimiz hareketler yapıyorsun?“ dedi. Abdullah İbnu Tavus’da: “Babamı böyle yaparken gördüm dedi. Babam’da İbnu Abbas (radiyAllahu anhuma)’yi böyle yaparken gördüğünü söyledi. O da  -yani İbnu Abbas (radiyAllahu anhuma)- Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) böyle yaparken gördüğünü haber vermiş dedi.“
[Nesai, 2.c.1146.; Ebu Davud, 1.c. 740.; İbn Hazm, Muhalla, 4.c.94.; Dolabi el-Kuna, 1/198 de isnadı ğayrı ile sahih olarak rivayet etmişlerdir.]

Yukaridaki rivayetin hulasasi:
1-Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in birinci secdeden kalkarken ellerini kaldırdığını isbat eder.

g)Abdullah İbnu Zubeyr (radiyAllahu anh)‘in Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e ref ettiği rivayet:
Meymun el-Mekki’den, Abdullah İbnu Zubeyr (radiyAllahu anh)‘in kendilerine namaz kıldırırken elleriyle işaret ettiğini gördüğünü şöyle haber verdi: ‘Namaza başladığında ruku ettiğinde, secde ettiğinde ve kiyama kalkacağinda elleriyle de işaret ediyordu. Ve ben hemen İbnu Abbas (radiyAllahu anhuma)‘nin yanına gittim ve ona dedim ki: Ben, İbnu Zubeyr bir namaz kıldı ki hiç bir kimseyi namaz kılarken yapar görmediğim şeyleri yaparken gördüm. O yapmış olduğu işaretleri Abdullah İbnu Abbas’a vasfettim . Bana: “Eğer Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in namazini görmek istiyorsan ibnu zubeyr’in nanazina iktida et. dedi.‘
[Ebu Davud, 1.c. 739.; Ahmed, 3/167 de rivayet etmişlerdir. Senedi ğayri ile sahih’tir.]

Yukardaki rivayetin hulasasi:
1-Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in secdeye giderken ellerini kaldırdığını isbat eder.



RESULULLAH (SALLALLAHU ALEYHI VE SELLEM)’IN HER TEKBIRDE ELLERINI KALDIRDIĞINI ISBAT EDEN  RIVAYETLER


a)Katade’den, şöyle dedi: ‘Enes İbnu Malik (radiyAllahu anh)‘a: “Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in namazı nasıldı bize göster.“ dedim. Kalktı ve namaz kıldı. Ellerini her tekbirde kaldiriyordu.‘
[Taberani, Evsat; Mecma’uz-Zevaid, 2/102 de sahih olarak.]

b)İbn Abbas (radiyAllahu anhuma)’dan, şöyle dedi: “Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) her tekbir anında ellerinide kaldırırdı.“
[İbnu Mace, 3.c.865.n da hasen bir senedle]

c)Cabir İbnu Abdullah (radiyAllahu anh)’tan, şöyle dedi : “Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) namazdaki her tekbirde ellerinide kaldırırdı.
[Ahmed; Mema’zu-Zevaid, 2/101 de hasen bir senedle]

d)Umeyr İbnu Habib (radiyAllahu anh)’tan, şöyle dedi : “Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) farz namazindaki her tekbirle beraber ellerinide kaldırırdı.“
[İbn Mace, 3.c. 86 da rivayet etmiştir. İsnadı hasendir]

e)Abdullah İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e ref ettiği rivayet:
Abdullah İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma)‘dan, şöyle dedi: “Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) rukuya ve secdeye gittiğinde ellerini kaldirirdi

[Buhari, Cüz 25 de hasen bir senedle]


ABDULLAH İBNU ÖMER (RADIYALLAHU ANHUMA)’NIN KENDISINDEN MEVKUF OLARAK RIVAYET OLUNAN ESERLER


a)Ala İbnu Abdirrahman, Salim ibnu Abdullah‘in babası Abdullah İbnu Ömer’in başini secdeden kaldirdi zaman ve ayağa kalkmak istediği zaman ellerini kaldirdiğini haber verdiğini işitti.
[Buhari, Cüz 12 de hasen bir senedle]

b)Nafi’i (rahimehUllah)’tan, şöyle dedi: “AbdUllah ibn Ömer (radiyAllahu anhuma) başini birinci secdeden kaldirdiğinda ellerini kaldirirdi.
[İbn Ebi Şeybe, 1.271 de sahih bir senedle rivayet etmiştir.]

c)Nafi’i (rahimehUllah)’tan, şöyle dedi: “Abdullah ibn Ömer (radiyAllahu anh) namaza girdiği zaman, rukuya gittiği zaman, ‘semi Allah’u limen hamideh‘ deyip rukudan doğrulduğu zaman, secdeye gittiği zaman ve birinci teşehhud’ten kalktığında ellerini ta göğsü hizasina kadar kaldirirdi.                                     [Ibn Hazm Muhalla’da, 4/93]

Yukaridaki rivayetlerin hulasasi:
1-ResulUllah (sallAllahu aleyhi ve sellem) secdeye gidenken ellerini kaldırdığı.
2-AbdUllah ibnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin, başını secdeden kaldırdığı zaman ellerini kaldırdığı.
3- AbdUllah ibnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin, başını birinci secdeden kaldırdığı zaman ellerini kaldırdığı.
4-AbdUllah ibnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin, secde’ye gittiği zaman ellerini kaldırdığı.


MES’ELENİN MUNAKAŞASI İLE ALAKALI BAZI ŞÜPHELERİN İZALESİ
Yukarıdan beri zikretmiş olduğumuz rivayetlerin hepsi, secdeye giderken ve secdeden kalkarken el kaldirmanin meşruiyyetine delalet eder. Bizim cem edebildiğimiz kadarıyla bu Sünneti Seniyye dokuz kadar sahabeden rivayet olunmaktadır:
1-Enes ibnu Malik
2-Malik ibnu’l Huveyris
3-Ebu Hureyre
4-Vail ibnu Hucr
5-AbdUllah ibnu Abbas
6-AbdUllah ibnu’z Zubeyr                                                                                                                                         7-Cabir ibnu Abdillah                                                                                                                                                  8-Umeyr ibnu Habib                                                                                                                                                       9-AbdUllah ibnu Ömer                                                                                                                                                             Bu amelin subutunda Ehl Hadis‘in ihtilafı yoktur. Yalnız risalemizin te’lif sebebi, kardeşlerimizin sorusunda da görüldüğü gibi -birbirine zıtmış gibi görünen Buhari ve Muslim’in İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’dan rivayet etmiş oldukları hadis ile, yukarıda zikretmiş olduğumuz rivayetlerin aralarını cem etme müşkilatıdır.
Zira kardeşlerimizden bazıları bu rivayetlerin aralarını cem edemedikleri için secdeye giderken ve kalkarken -ki el kaldırma hadisleriyle amel edemiyorlar. Bazılarıda bu iki rivayetin arasını bazen yapıp bazen yapmamakla buluyorlar. Bazılarımız da devamlı el kaldırma hadisleriyle amel ediyorlar .
Allah (azze ve celle)’nin lutfu ile biz bu müşkilatı ikdidarımız nisbetinde açıklığa kavuşturmaya çalışacağız.
Ehlince ma’lum olduğu üzere Hadis ilminde birbirine zıtmış gibi görünen rivayetlerle meşgul olan müstakil bir ilim dalı vardır ki buna “Te’vilu Muhtelifi’l-Hadis“ denilmektedir.
İmam Şafii (rahimehUllah) “ Muhtelif’ul-Hadis“ nam kitabında diyor ki : “Ben bir birine zıt iki sahih rivayet bilmiyorum. Ya birisi zayıftır ya da mensuhtur.“
Bu kaide üzerine bir birine zıt görünen iki rivayetin arasını bulmak için ilk yapacağımız şey rivayetlerin senedlerini incelemektir. Sonra da ikisinden birisinin mensuh olup olmadığı araştırılır.
Mes’elemiz olan rivayetlerdeki, birinci müşkilatımız halledilmiştir, zira Ehli Hadis’in ittifakı ile rivayetlerin ikiside sahihtir.
İkinci müşkilata gelince, rivayetlerin her hangi birisinde mensuhluk diye bir şey sabit değildir, zira seleften hiç birisi bu hadisler mevzusunda böyle bir iddiada bulunmamıştır.
Ayrıyeten İbn Huzeyme (rahimehUllah)‘tan, böyle birbirine zıt rivayetler hakkında şöyle bir şey naklolunmaktadır: “Ben ResulUllah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’den bir birine zit iki sahih hadisin rivayet edildiğini bilmiyorum. Kimin yaninda böyle bir rivayet varsa getirsin bana da aralarini te’lif edeyim.” diyor.
[El-Kifaye fi ilmi’r Rivaye, 606.]
İbn Huzeyme (rahimehUllah)‘ın bu ifadesinden de anlaşıldığı gibi, bu rivayetlerin senedinden veya mensuh olup olmadığından gayri başka bir te’lif yolu olduğu anlaşılmaktadır.
Değerli kardeşlerim! Mes’elemizin mevzu’u olan hadisler hakkında benim bulabildiğim te’liflerden birincisi Buhari (rahimehUllah)’in “Ref’ul Yedeyni fi’s Salat“ nam eserindeki şu sözüdür : Buhari (rahimehUllah) rukuya giderken ve kalkarken elleri kaldırma hadisini rivayet ettikten sonra şöyle diyor:
“Veki’i ise, Umeri’den, o da Nafi’den, o da İbnu Ömer‘den olan rivayetinde şöyle bir ziyadelik yapmıştır: “ResulUllah (sallAllahu aleyhi ve sellem) rukuya ve secdeye giderken ellerini kaldirirdi“ demiştir.“
Mahfuz olan, Ubeydullah, Eyyub, Malik İbnu Ciireyc, Leys, bir çok ehli Hicaz ve ehli Irak’ın Nafi’den onun da İbn Ömer (radiyAllahu anhuma)‘dan, rukuya giderken ve kalkarken -ki elleri kaldırma rivayetidir. Eğer Umeri’nin ‘secdeye giderken elleri kaldırma‘ hadisi sahih olursa, önceki ‘sadece rukuya giderken ve kalkarken elleri kaldırma‘ hadisine muhalif değildir. Eğer secdede el kaldırma sabit olursa ikisi ile de amel ederiz. Zira bu rivayetler bazısı bazısına muhalif olan rivayetlerden değildir. Zira bu ziyadelik -yani secdede el kaldırma- fiildendir. Eğer ziyadelik sabit olursa makbuldur  -yani onunla amel edilir.“
[Buhari, Cüz 25 de]
Ehlince ma’lum olduğu üzere, hadis ilminde “ Sika’nin ziyadesi makbuldür“. Görüldüğü gibi Buhari (rahimehUllah)’ın indinde, bizim müşkilatlı bir rivayet olarak gördüğümüz hadisler hiç de birbirine zıt değilmiş. Zira “İki secde arasında elleri kaldırmazdı“ hadisini rivayet edenlerden birisi Buhari’dir. Kendisi rivayet ettiğini ve söylediğini en iyi bilendir.
Yine aynı mevzu da İbn Hazm (rahimehUllah) şöyle demektedir: “Enes ibnu Malik (radiyAllahu anh)‘in, secdede elleri kaldırma rivayeti İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin “Secdede elleri kaldırmazdı“ rivayetinin üzerine ziyadeliktir. İkiside şahid olduğunda ve rivayet ettiğinde sıkadır.                                       Malik İbnu’l Huveyris (radiyAllah anh)‘in da, “Her rukuda ve rukudan kalkış da , her secdeye gidişte ve secdeden kalkıştaki elleri kaldırma“ rivayetide, her ikisinin -yani İbnu Ömer ve Enes ibnu Malik (radiyaAllahu anhum)‘un rivayetlerinin üzerine ziyadedir. Hepside işittiklerinde ve rivayet ettik lerinde sıkadırlar.                                                                                                                                                                              Ziyade olan rivayetlerle amel etmek farzdır, onları terketmek caiz değildir. Zira ziyade olan rivayet başlı başına bir hükümdür. Ziyadeliğe vakıf olan rivayet etmiştir. Rivayetinde o ziyadeliği rivayet etmeyenin sukutu, hükmün isbatına zarar vermez. Sahih hükümler gibidir hiç bir farkı yoktur.“
[Bunu İbn Hazm Muhalla’da (4/93) de nakletmiştir.]
Ahmed Muhammed Şakir (rahimehUllah) Muhalla’ya yapmış olduğu ta’likatın da şöyle diyor : “...Zahir olan şudur ki, İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma) Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in secdede el kaldırmadığını rivayet ettikten sonra kendisine bazı sahabelerden Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in secdede el kaldırdığı haberi ulaşınca amelen onu tatbike başlayıp kavlende rivayet etmiştir....”
[Muhalla, 3/94]
İbnu ömer (radiyAllahu anhuma)’nin, Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e ref etmiş olduğu ve kendisinden naklolunan rivayetlere bakılırsa, Ahmed Muhammed Şakir hükmünde isabetlidir. Çünkü hem kendisi o ameli Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in yapmadığını söylesin ve sonra da kendisi yapsın bu mümkün değildir. Ancak kendisinin bilmediği bir amel başka arkadaşları tarafından ona haber verilip o da eski hareketinden amelen ve kavlen avdet etmiştir.


MES‘ELENİN HULASASI
1-Dokuz tane sahabeden nakletmiş olduğumuz “secdede elleri kaldirma“ hükmü, İbni Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin, rivayet etmiş olduğu “secde’de elleri kaldirmazdi“ rivayetinin ziyadesidir. Biraz önce zikrettiğiıniz gibi Buhari ve İbn Hazm (rahimehumUllah) kavilleri de budur.
2-İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin, bilmediği “ secde’de elleri kaldirma“ hadisleri başka sahabeler tarafından kendisine ulaşınca, amelen ve kavlen o amele dönmüştür. Ahmed Muhammed Şakir (rahimehUllah)‘ in kavli de budur.
Ama Şeyh el-Albani’nin dediği gibi: “bazen kaldirilir bazen de kaldirilmaz” şeklinde bu rivayetlerin arasını cem etme işini seleften hiç birisi söylememiştir. Suyuti müstesna olarak Şeyh el-Albani’nin görüşündedir.
Hulasa Buhari, İbn Hazm ve biraz ileride de zikredeceğimiz gibi selef alimlerin in bir çoğundan bu amel naklolunmaktadır. Dolayısıyla onların yanında Suyuti ve Şeyh el-Albani’nin görüşleri şaz’dır.
Bununla beraber ileride de mutaala edeceğimiz gibi selef alimleri “ secde’de elleri kaldirma hükmüne varmişlardir” ve hiç birisinden de: “bu iki rivayet bir birine zıdtır “ diye bir kavil varid olmamıştır.

[Bu amelin subutunda ittifak eden selef alimleri sunlardir:]                                                                                           1-AHMED İBNU HANBEL
2-İMAMI ŞAFİ’İ
3-İMAM’I MALİK
4-EYYUP ES-SAHTİYYANİ
5-TAVUS
6-NAFİ’İ
7-HASAN EL-BASRİ
8-MÜCAHİD
9-ATA
10-KAYS İBNU SA’D                                                                                                                                                               11-HASEN İBNU MUSLİM                                                                                                                                                            12-ABDURRAHM AN İBNU MEHDİ                                                                                                                                    13-ÖMER İBNU YUNUS                                                                                                                                                          14-İKRİME İBNU AMMAR                                                                                                                                                    15-KASIM                                                                                                                                                                            16-MEKHUL                                                                                                                                                                            17-ABDULLAH İBNU DİNAR
18-SALİM                                                                                                                                                                          19-MUHAMMED İBNU SİRİN                                                                                                                                            20-HAMMAD İBNU ZEYD

Görüldüğü gibi yirmi tane selef alimi bu amelin subutunda ittifak etmişlerdir. Ve hiç birisinden de bazen yapılır bazen yapılmaz diye de bir cem etme kaidesi varid olmamıştır. Binaenaleyh secdelerde devamlı el kaldırma, yeni ihdas olunmuş bir amelden ziyade, selefin naslara ve kurallara dayalı anlayışından ortaya çıkarılmış bir ameldir. Ve bizde böylece sözümüzü bitirerek hatalarımız için Rabbimizden istiğfar taleb ederiz.


TABİİNDEN VE BAŞKALARINDAN NAKLOLUNA N RİVAYETLER
a)Hammad ibnu Zeyd bana tahdis ederek şöyle dedi : Eyyub es-Sahtiyani şöyle dedi: “Tavus’u ve Abdullah İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma)‘nin azadlısı Nafi’yi iki secde arasinda ellerini kaldirdik larini gördüm.“
[Bunu İbn Hazm Muhalla  4.94 de nakletmiştir.]
Buhari (rahimehUllah) rukuda ve secdedeki el kaldırma hakkındaki varid olan hadisleri naklettikten sonra şöyle devam ediyor:
Mekke ehli, Medine ehli, Yemen ehli ve Irak ehli -rukuda ve secdedeki- el kaldirma mevzu’unda ittifak etmişlerdir.“

b)Veki’i  Rebi’i den naklederek şöyle dedi: “Rebi’i  Hasen el-Basri’yi, Mücahid’i, Ata’yı, Tavus’u, Kaya İbnu Sa’d’ı ve Hasen ibnu Müslim’i ruku ve secde ettiklerinde ellerini kaldirdik larini gördüm dedi.“

c)Abdurrahman ibnu Mehdi’de: “Işte bu -yani ruku ve secde de el kaldırmak- sünnettir dedi.“

c)Umer ibnu Yunus İkrime’t İbnu Ammar‘dan naklederek şöyle dedi: “İkrime’t ibnu Ammar Kasım’ı, Tavus’u, Mekhul ibnu Dinar ve Salim’i namaza durduklarında rukuda ve secdede ellerini kaldirdiklarini gördüğünü haber verdi.“
[Bunu Buhari Cüz 22 de nakletmiştir.]

d)Eş’as  şöyle dedi: “Hasen el-Basri ve Muhammed ibnu Sirin, ikisi de ellerini iki secde arasinda kaldirirlardi.“
[Bunu İbnu Ebi Şeybe I.271 de nakletmiştir.]

Ehli Sünnet’in İmamı Ahmed ibnu Hanbel (rahimehUllah)’da (secde de el kaldırıldığını anlatan) hadisle amel etmiştir. İmam Malik ve İmam Şafii‘nin bir kavilleri de budur.

e)El - Esrem Ahmed ibnu Hanbel‘den naklederek, şöyle dedi: Ahmed’e elleri kaldırma hakkında soruldu. Ahmed’te: “Her iniş ve kalkişta eller kaldirilir.“ dedi.

f)Esrem Ahmed ibnu Hanbel’i namazda her iniş ve kalkişta ellerini kaldirirken gördüğünü haber verdi.
[Bunu İbnu Kayyım Beda’i 4.89.da nakletmiştir.]

g)İbnu Rüşd “ El-kavaid ” nam eserinde, Ulemadan bazıları “secdelerde dahi elleri kaldirmak vacibdir demişlerdir“ diye nakleder…
[Muslim Şerhi 3.46.da]

 

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

...ve dualarının sonu da, hamd, âlemlerin Rabbı Allah'adır...