Muhakkakki bütün hamdler Allah’a mahsustur . O’na hamdeder O’ndan yardım isteriz. Nefislerimizin ve kötü amellerimizin şerrinden O’na sığınırız. Allah kime hidayet verirse artık onu hiç kimse sapıttıramaz, kimi de sapıttırırsa artık onu hiç bir kimse doğru yola getiremez . Sözün en hayırlısı Allah’ın kitabı, yolların en hayırlısı da Muhammed’in yoludur. İşlerin en şerlileri sonradan din adına uydurulanlardır. Sonradan DİN adına uydurulan herşey dalaletti r ve her dalaletin sonu da cehennemdir.
Muhterem okuyucu…Bu
risalemizin ihtiva etmiş olduğu mesele secdeye giderken ve secdeden kalkarken
elleri kaldırma mevzu’undadır. Asırların katmerleştirdiği cehaletimiz bir çok
mes’elede olduğu gibi, Allahu (azze ve celle)’nin en azim emirlerinden olan
namazda bile, bir çok sünnetin unutulmasına sebep olmuştur. İşte namazda
secdeye giderken ve kalkarken elleri kaldırma mes’eleside cehaletimizin tarihin
derinliklerine gömdüğü mes’ elelerden birisidir.
Bazıları şöyle bir
soru tevcih ettiler : “Buhari, Muslim
ve sair sünen kitaplarında şöyle bir hadis rivayet olunmaktadır:
Salim babası AbdUllah’dan,
şöyle haber verdi : “AbdUllah şöyle dedi : Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve
sellem)’i namaza başladığı zaman, rukuya giderken ve rukudan başını kaldırdığı
zaman ellerini omuzlara hizasına vardırıncaya kadar kaldırdığını gördüm. İki
secde arasında ise ellerini kaldırmazdı.“
[Buhari, 2.c.752.S;
Muslim, 2.c.390; Ebu Davud, 1.C.721; İbn Mace,
Ayrıyeten de Allah
Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)’de secdeye giderken ve kalkarken ellerini
kaldırdığı rivayet olunmaktadır. Bizim nazarımızda bu rivayetler birbirine zıt,
bu durum karşısında ne yapacağımızı bilemiyoruz.
a)Acaba Buhari ve Muslim’i başkalarına tercih etme diye bir kaide var mıdır ?
b)Veyahut da Şeyh
el-Albani’nin dediği gibi böyle birbirine zıt görünen hadislerin arasını bulmak
için, bazen yapılır bazen de yapılmaz diye bir şey var mıdır ?
c)Hadis ilminde
böyle bir birine zıt görünen rivayetler hakkında Alimlerin tutumu ne olmuştur ?
Binaenaleyh Selefi Salihinin bu mevzumuz hakkındaki görüşleri nedir ? Onlar bu
hadisi seriflerin hangisi ile amel etmişlerdir ? Bize bu mevzuyu tafsilatlı bir
şekilde izah etmenizi istirham ediyoruz. Allah’ın inayeti üzerinize olsun.“
Amin.
SECDELERDE EL KALDIRMA HAKKINDA VARiD
OLAN RIVAYETLER
a)Enes İbnu
Malik(radiyAllahu anh)‘in, ResulUllah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e ref etmiş
olduğu rivayet:
Enes İbnu Malik
(radiyaAllahu anh)’tan : ‘Şöyle dedi: “ResulUllah (sallAllahu aleyhi ve
sellem) rukuda ve secdede ellerini kaldirirdi. ) [Bu hadisi İbn Hazm, Muhalla‘da
(4/92) rivayet etmiştir. Ahmed Muhammed Şakir: “ Bu isnad cidden sahih bir
isnad“ demiştir. Ayrıyeten İbnu Ebi Şeybe’de : 1/230 da sahih bir senedle
rivayet etmişlerdir. Ayrıyeten bu hadisi serifi Şeyh el-Albani “ İrva “ da
tahric edip: “Senedi sahih” demiştir (2.c.68.).]
b)Enes radiyAllahu
anh’in kendisinden mevkuf olarak rivayet olunan eser:
( ...Yahya İbnu Ebi İshak’ dan: “Enes (radiyAllahu anh)’in iki secde arasinda
ellerini kaldirdiğini haber verdi.“) [Buhari Cüz: 32; İbn Ebi Şeybe : 1/27I sahih
bir senedle rivayet etmişlerdir.]
Yukarida ki rivayetlerin hulasasi:
1-Resulullah (sallAllahu
aleyhi ve sellem)’in secdede ellerini kaldırdığının isbatı.
2-Enes
(radiyAllahu anh)’in Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in vefatından
sonra da sünnete ittibaen iki secde arasında ellerini kaldırmaya devam ettiği.
Ehlince ma’lum olduğu
gibi, Enes İbnu Malik (radiyAllahu anh) Resulullah (sallAllahu aleyhi ve
sellem)’in Medine’ye gelişinden vefatına kadar yanlarından ayrılmamış bir
sahabedir. Hicab emrinden evvelde hane’i saadetleri ne girer çıkarlardı. Aynı
zaman da Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) def’i hacet için bile
gittiklerinde yanında bir su kırbası ile ona refakat ederdi. Böyle bir
yakınlığın vermiş olduğu imkan ile Enes (radiyAllahu anh) bir çok sahabenin
görmediği pek çok şeyler görüp rivayet etme şerefine nail olmuştur. Secdede ve
iki secde arasında el kaldırma da bunlardan bir tanesidir . Eğer bu amel
Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)‘in arada sırada yapmış olduğu bir amel
olsaydı, muhakkak ki Enes (radiyAllahu anh) on senelik gibi bir refakatında
bunu hiç değilse bir kere olsun görecekti.
c) Malik İbnu’l
Huveyris (radiyAllahu anh)‘in Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e ref
etmiş olduğu rivayet:
Malik İbnu’l
Huveyris (radiyAllahu anh)’tan, Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’i
namazında ruku ettiği zaman, rukudan başını kaldırdığı zaman, secde ettiği zaman ve başini secde’den kaldirdiği zaman ellerini
ta kulaklari hizasina kadar kaldirirken gördüğünü haber verdi. [Nesai, 2
.c.Hadis no:1143; Ahmed, 3/436 da sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.
Ayrıyeten bu hadisi şerif’i Şeyh el-Albani İrva da tahric edip “senedi sahih“
demiştir, bknz: 2 c, s.:68]
Yukaridaki
rivayetin hulasasi:
1-Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in secdeye giderken ve secdeden kalkarken
ellerini kal- dırdığının isbatı.
2-Malik İbnu’l Huveyris r.a Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in, “Beni nasil namaz kilar gördüyseniz öylece
namaz kiliniz“ hadisinin ravisi olan sahabedir ...
3-Hafız İbnu Hacer (rahimehUllah) Feth’ul bari’de 2/158 Nesai’nin rivayetin i naklettik ten
sonra şöyle diyor: “Secdede el kaldırma hakkında varid olan hadislerin en sahihi
Malik İbnu’l Huveyris’in rivayetidir.“ (bknz.Fethu’l bari : 2.c.289.s)
d)Ebu Hureyre r.a nun Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e ref etmiş
olduğu rivayet:
Ebu Hureyre (radiyAllahu anh)’tan, şöyle haber verdi : “Resulullah (sallAllahu
aleyhi ve sellem)‘i namazda , namaza başlarken, rukuya ve secde’ye giderken ellerini omuzlari hizasina kadar kaldirdiğini
gördüm“ dedi.
[Ibn Mace, 5/860‘da rivayet etmiştir. Senedi ise gayri ile sahihdir.]
Yukaridaki rivayetin hulasasi
1-Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in secdeye giderken ellerini
kaldırdığını isbat eder.
e)Vail İbnu Hucr r.a nun, Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e ref ettiği
rivayet:
‘Abdul Cebbar ibnu Vail tahdis ederek şöyle dedi: “ Ben babam Vail İbni Hucr’un
namazını hatırlamıyacak kadar küçük bir oğlan idim. Kardeşim Alkame babamdan
tahdis ederek şöyle dedi: Babam dedi ki: Resulullah (sallAllahu aleyhi ve
sellem) ile namaz kıldım. İftitah için tekbir aldığında ellerini kaldırdı. . .
. . . . . . . . . . . . . . . . .Ve başını secde’den
kaldırdığı zaman’da yine ellerini kaldırırdı, taki namaz’dan fariğ olurdu.“
Muhammed İbnu Cuhade dedi ki: Bunu Hasan İbnu Ebi’l Hasene anlattım da şöyle
dedi: İşte bu Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in namazıdır. yapan
yapıyor, terk edende terk ediyor.‘
[Ebu Davud, 1.c. 72.; İbn Hazm Muhalla’da (4/9) mürsel olarak “hasen“ bir
senedle rivayet etmişlerdir.]
Yukaridaki rivayetin hulasasi:
1-Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) başını secdeden kaldırdığında
ellerini kaldırdığı.
f)AbdUllah İbnu Abbas (radiyAllahu anhuma)’nin Resulullah (sallAllahu aleyhi ve
sellem)’e ref ettiği rivayet:
Nadr İbnu Kesir’den, şöyle dedi: Minada Hayf mescidinde AbdUllah İbnu Tavus
yanı başımda namaz kıldı. İlk secdeye gittiği vakit ve başını secdeden
kaldırdığında ellerinide yüzü hizasına kaldırdı. Ben onun bu hareketinden
hoşlanmadım ve bunu Vuheyb İbnu Halid’e söyledim: “Ne oluyor ki bu adama hiç
kimseyi yaparken görmediğim şeyleri yapıyor!“ dedim. Vuheyb İbnu Halid‘te ona:
“Ne oluyor sana hiç kimseyi yaparken görmediğimiz hareketler yapıyorsun?“ dedi.
Abdullah İbnu Tavus’da: “Babamı böyle yaparken gördüm dedi. Babam’da İbnu Abbas
(radiyAllahu anhuma)’yi böyle yaparken gördüğünü söyledi. O da -yani İbnu Abbas (radiyAllahu anhuma)-
Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) böyle yaparken gördüğünü haber vermiş
dedi.“
[Nesai, 2.c.1146.; Ebu Davud, 1.c. 740.; İbn Hazm, Muhalla, 4.c.94.; Dolabi
el-Kuna, 1/198 de isnadı ğayrı ile sahih olarak rivayet etmişlerdir.]
Yukaridaki rivayetin hulasasi:
1-Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in birinci secdeden kalkarken
ellerini kaldırdığını isbat eder.
g)Abdullah İbnu Zubeyr (radiyAllahu anh)‘in Resulullah (sallAllahu aleyhi ve
sellem)’e ref ettiği rivayet:
Meymun el-Mekki’den, Abdullah İbnu Zubeyr (radiyAllahu anh)‘in kendilerine
namaz kıldırırken elleriyle işaret ettiğini gördüğünü şöyle haber verdi: ‘Namaza
başladığında ruku ettiğinde, secde
ettiğinde ve kiyama kalkacağinda elleriyle de işaret ediyordu. Ve ben hemen
İbnu Abbas (radiyAllahu anhuma)‘nin yanına gittim ve ona dedim ki: Ben, İbnu
Zubeyr bir namaz kıldı ki hiç bir kimseyi namaz kılarken yapar görmediğim
şeyleri yaparken gördüm. O yapmış olduğu işaretleri Abdullah İbnu Abbas’a
vasfettim . Bana: “Eğer Allah Resulu
(sallAllahu aleyhi ve sellem)’in namazini görmek istiyorsan ibnu zubeyr’in
nanazina iktida et.“ dedi.‘
[Ebu Davud, 1.c. 739.; Ahmed, 3/167 de rivayet etmişlerdir. Senedi ğayri ile
sahih’tir.]
Yukardaki rivayetin hulasasi:
1-Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in secdeye giderken ellerini
kaldırdığını isbat eder.
RESULULLAH (SALLALLAHU ALEYHI VE SELLEM)’IN HER
TEKBIRDE ELLERINI KALDIRDIĞINI ISBAT EDEN
RIVAYETLER
a)Katade’den, şöyle dedi: ‘Enes İbnu Malik
(radiyAllahu anh)‘a: “Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in namazı
nasıldı bize göster.“ dedim. Kalktı ve namaz kıldı. Ellerini her tekbirde kaldiriyordu.‘
[Taberani, Evsat; Mecma’uz-Zevaid, 2/102 de sahih olarak.]
b)İbn Abbas (radiyAllahu anhuma)’dan, şöyle dedi: “Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) her tekbir anında ellerinide
kaldırırdı.“
[İbnu Mace, 3.c.865.n da hasen bir senedle]
c)Cabir İbnu Abdullah (radiyAllahu anh)’tan, şöyle dedi : “Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) namazdaki her tekbirde
ellerinide kaldırırdı.“
[Ahmed; Mema’zu-Zevaid, 2/101 de hasen bir senedle]
d)Umeyr İbnu Habib (radiyAllahu anh)’tan, şöyle dedi : “Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) farz namazindaki her tekbirle
beraber ellerinide kaldırırdı.“
[İbn Mace, 3.c. 86 da rivayet etmiştir. İsnadı hasendir]
e)Abdullah İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin Resulullah (sallAllahu aleyhi ve
sellem)’e ref ettiği rivayet:
Abdullah İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma)‘dan, şöyle dedi: “Resulullah
(sallAllahu aleyhi ve sellem) rukuya ve secdeye
gittiğinde ellerini kaldirirdi“
[Buhari, Cüz 25 de
hasen bir senedle]
ABDULLAH İBNU ÖMER (RADIYALLAHU ANHUMA)’NIN
KENDISINDEN MEVKUF OLARAK RIVAYET OLUNAN ESERLER
a)Ala İbnu Abdirrahman, Salim ibnu Abdullah‘in babası Abdullah İbnu Ömer’in başini secdeden kaldirdi zaman ve ayağa
kalkmak istediği zaman ellerini kaldirdiğini haber verdiğini işitti.
[Buhari, Cüz 12 de hasen bir senedle]
b)Nafi’i (rahimehUllah)’tan, şöyle dedi: “AbdUllah ibn Ömer (radiyAllahu
anhuma) başini birinci secdeden
kaldirdiğinda ellerini kaldirirdi.“
[İbn Ebi Şeybe, 1.271 de sahih bir senedle rivayet etmiştir.]
c)Nafi’i (rahimehUllah)’tan, şöyle dedi: “Abdullah ibn Ömer (radiyAllahu anh)
namaza girdiği zaman, rukuya gittiği zaman, ‘semi Allah’u limen hamideh‘ deyip rukudan doğrulduğu zaman, secdeye gittiği zaman ve birinci
teşehhud’ten kalktığında ellerini ta
göğsü hizasina kadar kaldirirdi.“ [Ibn Hazm
Muhalla’da, 4/93]
Yukaridaki rivayetlerin hulasasi:
1-ResulUllah (sallAllahu aleyhi ve sellem) secdeye gidenken ellerini
kaldırdığı.
2-AbdUllah ibnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin, başını secdeden kaldırdığı zaman
ellerini kaldırdığı.
3- AbdUllah ibnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin, başını birinci secdeden
kaldırdığı zaman ellerini kaldırdığı.
4-AbdUllah ibnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin, secde’ye gittiği zaman ellerini
kaldırdığı.
MES’ELENİN MUNAKAŞASI İLE ALAKALI BAZI ŞÜPHELERİN
İZALESİ
Yukarıdan beri zikretmiş olduğumuz rivayetlerin hepsi, secdeye giderken ve secdeden kalkarken el kaldirmanin meşruiyyetine
delalet eder. Bizim cem edebildiğimiz kadarıyla bu Sünneti Seniyye dokuz
kadar sahabeden rivayet olunmaktadır:
1-Enes ibnu Malik
2-Malik ibnu’l Huveyris
3-Ebu Hureyre
4-Vail ibnu Hucr
5-AbdUllah ibnu Abbas
6-AbdUllah ibnu’z Zubeyr
7-Cabir ibnu Abdillah
8-Umeyr
ibnu Habib
9-AbdUllah ibnu
Ömer
Bu amelin subutunda Ehl Hadis‘in
ihtilafı yoktur. Yalnız risalemizin te’lif sebebi, kardeşlerimizin sorusunda da
görüldüğü gibi -birbirine zıtmış gibi görünen Buhari ve Muslim’in İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’dan rivayet
etmiş oldukları hadis ile, yukarıda zikretmiş olduğumuz rivayetlerin aralarını
cem etme müşkilatıdır.
Zira kardeşlerimizden bazıları bu rivayetlerin aralarını cem edemedikleri için
secdeye giderken ve kalkarken -ki el kaldırma hadisleriyle amel edemiyorlar.
Bazılarıda bu iki rivayetin arasını bazen yapıp bazen yapmamakla buluyorlar.
Bazılarımız da devamlı el kaldırma hadisleriyle amel ediyorlar .
Allah (azze ve celle)’nin lutfu ile biz bu müşkilatı ikdidarımız nisbetinde
açıklığa kavuşturmaya çalışacağız.
Ehlince ma’lum olduğu üzere Hadis ilminde birbirine zıtmış gibi görünen
rivayetlerle meşgul olan müstakil bir ilim dalı vardır ki buna “Te’vilu Muhtelifi’l-Hadis“ denilmektedir.
İmam Şafii (rahimehUllah) “ Muhtelif’ul-Hadis“
nam kitabında diyor ki : “Ben bir birine zıt iki sahih rivayet bilmiyorum. Ya
birisi zayıftır ya da mensuhtur.“
Bu kaide üzerine bir birine zıt görünen iki rivayetin arasını bulmak için ilk
yapacağımız şey rivayetlerin senedlerini incelemektir. Sonra da ikisinden
birisinin mensuh olup olmadığı araştırılır.
Mes’elemiz olan rivayetlerdeki, birinci müşkilatımız halledilmiştir, zira Ehli Hadis’in ittifakı ile rivayetlerin
ikiside sahihtir.
İkinci müşkilata gelince, rivayetlerin her hangi birisinde mensuhluk diye bir
şey sabit değildir, zira seleften hiç birisi bu hadisler mevzusunda böyle bir
iddiada bulunmamıştır.
Ayrıyeten İbn Huzeyme (rahimehUllah)‘tan, böyle birbirine zıt rivayetler
hakkında şöyle bir şey naklolunmaktadır: “Ben ResulUllah (sallAllahu aleyhi ve
sellem)’den bir birine zit iki sahih hadisin rivayet edildiğini bilmiyorum.
Kimin yaninda böyle bir rivayet varsa getirsin bana da aralarini te’lif
edeyim.” diyor.
[El-Kifaye fi ilmi’r Rivaye, 606.]
İbn Huzeyme (rahimehUllah)‘ın bu ifadesinden de anlaşıldığı gibi, bu
rivayetlerin senedinden veya mensuh olup olmadığından gayri başka bir te’lif
yolu olduğu anlaşılmaktadır.
Değerli kardeşlerim! Mes’elemizin mevzu’u olan hadisler hakkında benim
bulabildiğim te’liflerden birincisi Buhari
(rahimehUllah)’in “Ref’ul Yedeyni fi’s Salat“ nam eserindeki şu sözüdür :
Buhari (rahimehUllah) rukuya giderken ve kalkarken elleri kaldırma hadisini
rivayet ettikten sonra şöyle diyor:
“Veki’i ise, Umeri’den, o da Nafi’den, o da İbnu Ömer‘den olan rivayetinde şöyle
bir ziyadelik yapmıştır: “ResulUllah
(sallAllahu aleyhi ve sellem) rukuya ve secdeye giderken ellerini kaldirirdi“
demiştir.“
Mahfuz olan, Ubeydullah, Eyyub, Malik İbnu Ciireyc, Leys, bir çok ehli Hicaz ve
ehli Irak’ın Nafi’den onun da İbn Ömer (radiyAllahu anhuma)‘dan, rukuya
giderken ve kalkarken -ki elleri kaldırma rivayetidir. Eğer Umeri’nin ‘secdeye
giderken elleri kaldırma‘ hadisi sahih olursa, önceki ‘sadece rukuya giderken
ve kalkarken elleri kaldırma‘ hadisine muhalif değildir. Eğer secdede el
kaldırma sabit olursa ikisi ile de amel ederiz. Zira bu rivayetler bazısı bazısına
muhalif olan rivayetlerden değildir. Zira bu ziyadelik -yani secdede el
kaldırma- fiildendir. Eğer ziyadelik sabit olursa makbuldur -yani onunla amel edilir.“
[Buhari, Cüz 25 de]
Ehlince ma’lum olduğu üzere, hadis ilminde “ Sika’nin ziyadesi makbuldür“. Görüldüğü gibi Buhari (rahimehUllah)’ın
indinde, bizim müşkilatlı bir rivayet olarak gördüğümüz hadisler hiç de
birbirine zıt değilmiş. Zira “İki secde
arasında elleri kaldırmazdı“ hadisini rivayet edenlerden birisi Buhari’dir.
Kendisi rivayet ettiğini ve söylediğini en iyi bilendir.
Yine aynı mevzu da İbn Hazm (rahimehUllah) şöyle demektedir: “Enes ibnu Malik (radiyAllahu
anh)‘in, secdede elleri kaldırma rivayeti İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin “Secdede elleri kaldırmazdı“ rivayetinin
üzerine ziyadeliktir. İkiside şahid olduğunda ve rivayet ettiğinde
sıkadır.
Malik İbnu’l Huveyris (radiyAllah anh)‘in da, “Her rukuda ve rukudan kalkış da , her secdeye gidişte ve secdeden
kalkıştaki elleri kaldırma“ rivayetide, her ikisinin -yani İbnu Ömer ve
Enes ibnu Malik (radiyaAllahu anhum)‘un rivayetlerinin üzerine ziyadedir.
Hepside işittiklerinde ve rivayet ettik lerinde sıkadırlar.
Ziyade olan rivayetlerle amel etmek farzdır, onları terketmek caiz değildir.
Zira ziyade olan rivayet başlı başına bir hükümdür. Ziyadeliğe vakıf olan
rivayet etmiştir. Rivayetinde o ziyadeliği rivayet etmeyenin sukutu, hükmün
isbatına zarar vermez. Sahih hükümler gibidir hiç bir farkı yoktur.“
[Bunu İbn Hazm Muhalla’da (4/93) de nakletmiştir.]
Ahmed Muhammed Şakir (rahimehUllah) Muhalla’ya yapmış olduğu ta’likatın da
şöyle diyor : “...Zahir olan şudur ki, İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma) Resulullah
(sallAllahu aleyhi ve sellem)’in secdede el kaldırmadığını rivayet ettikten sonra
kendisine bazı sahabelerden Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in secdede
el kaldırdığı haberi ulaşınca amelen onu tatbike başlayıp kavlende rivayet
etmiştir....”
[Muhalla, 3/94]
İbnu ömer (radiyAllahu anhuma)’nin, Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e
ref etmiş olduğu ve kendisinden naklolunan rivayetlere bakılırsa, Ahmed Muhammed
Şakir hükmünde isabetlidir. Çünkü hem kendisi o ameli Resulullah (sallAllahu
aleyhi ve sellem)’in yapmadığını söylesin ve sonra da kendisi yapsın bu mümkün
değildir. Ancak kendisinin bilmediği bir amel başka arkadaşları tarafından ona
haber verilip o da eski hareketinden amelen ve kavlen avdet etmiştir.
MES‘ELENİN HULASASI
1-Dokuz tane sahabeden nakletmiş olduğumuz “secdede elleri kaldirma“ hükmü, İbni Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin,
rivayet etmiş olduğu “secde’de elleri
kaldirmazdi“ rivayetinin ziyadesidir. Biraz önce zikrettiğiıniz gibi Buhari ve İbn Hazm (rahimehumUllah) kavilleri de budur.
2-İbnu Ömer (radiyAllahu anhuma)’nin, bilmediği “ secde’de elleri kaldirma“ hadisleri başka sahabeler tarafından
kendisine ulaşınca, amelen ve kavlen o amele dönmüştür. Ahmed Muhammed Şakir
(rahimehUllah)‘ in kavli de budur.
Ama Şeyh el-Albani’nin dediği gibi: “bazen
kaldirilir bazen de kaldirilmaz” şeklinde bu rivayetlerin arasını cem etme
işini seleften hiç birisi söylememiştir. Suyuti müstesna olarak Şeyh
el-Albani’nin görüşündedir.
Hulasa Buhari, İbn Hazm ve biraz ileride de zikredeceğimiz gibi selef alimlerin
in bir çoğundan bu amel naklolunmaktadır. Dolayısıyla onların yanında Suyuti ve
Şeyh el-Albani’nin görüşleri şaz’dır.
Bununla beraber ileride de mutaala edeceğimiz gibi selef alimleri “ secde’de elleri kaldirma hükmüne
varmişlardir” ve hiç birisinden de: “bu iki rivayet bir birine zıdtır “ diye
bir kavil varid olmamıştır.
[Bu amelin subutunda ittifak eden selef alimleri sunlardir:]
1-AHMED İBNU HANBEL
2-İMAMI ŞAFİ’İ
3-İMAM’I MALİK
4-EYYUP ES-SAHTİYYANİ
5-TAVUS
6-NAFİ’İ
7-HASAN EL-BASRİ
8-MÜCAHİD
9-ATA
10-KAYS İBNU SA’D 11-HASEN
İBNU MUSLİM 12-ABDURRAHM
AN İBNU MEHDİ
13-ÖMER
İBNU YUNUS
14-İKRİME İBNU AMMAR 15-KASIM
16-MEKHUL
17-ABDULLAH
İBNU DİNAR
18-SALİM
19-MUHAMMED
İBNU SİRİN
20-HAMMAD İBNU ZEYD
Görüldüğü gibi yirmi tane selef alimi bu amelin subutunda ittifak etmişlerdir.
Ve hiç birisinden de bazen yapılır bazen yapılmaz diye de bir cem etme kaidesi
varid olmamıştır. Binaenaleyh secdelerde devamlı el kaldırma, yeni ihdas olunmuş
bir amelden ziyade, selefin naslara ve kurallara dayalı anlayışından ortaya
çıkarılmış bir ameldir. Ve bizde böylece sözümüzü bitirerek hatalarımız için
Rabbimizden istiğfar taleb ederiz.
TABİİNDEN VE BAŞKALARINDAN NAKLOLUNA N RİVAYETLER
a)Hammad ibnu Zeyd bana tahdis ederek şöyle dedi :
Eyyub es-Sahtiyani şöyle dedi: “Tavus’u ve Abdullah İbnu Ömer (radiyAllahu
anhuma)‘nin azadlısı Nafi’yi iki secde
arasinda ellerini kaldirdik larini gördüm.“
[Bunu İbn Hazm Muhalla 4.94 de
nakletmiştir.]
Buhari (rahimehUllah) rukuda ve secdedeki el kaldırma hakkındaki varid olan
hadisleri naklettikten sonra şöyle devam ediyor:
“Mekke ehli, Medine ehli, Yemen ehli ve
Irak ehli -rukuda ve secdedeki- el kaldirma mevzu’unda ittifak etmişlerdir.“
b)Veki’i Rebi’i den naklederek şöyle
dedi: “Rebi’i Hasen el-Basri’yi,
Mücahid’i, Ata’yı, Tavus’u, Kaya İbnu Sa’d’ı ve Hasen ibnu Müslim’i ruku ve secde ettiklerinde ellerini
kaldirdik larini gördüm dedi.“
c)Abdurrahman ibnu Mehdi’de: “Işte bu -yani
ruku ve secde de el kaldırmak- sünnettir dedi.“
c)Umer ibnu Yunus İkrime’t İbnu Ammar‘dan naklederek şöyle dedi: “İkrime’t ibnu
Ammar Kasım’ı, Tavus’u, Mekhul ibnu Dinar ve Salim’i namaza durduklarında rukuda ve secdede ellerini kaldirdiklarini
gördüğünü haber verdi.“
[Bunu Buhari Cüz 22 de nakletmiştir.]
d)Eş’as şöyle dedi: “Hasen el-Basri ve
Muhammed ibnu Sirin, ikisi de ellerini
iki secde arasinda kaldirirlardi.“
[Bunu İbnu Ebi Şeybe I.271 de nakletmiştir.]
Ehli Sünnet’in İmamı Ahmed ibnu Hanbel (rahimehUllah)’da (secde de el
kaldırıldığını anlatan) hadisle amel etmiştir. İmam Malik ve İmam Şafii‘nin bir
kavilleri de budur.
e)El - Esrem Ahmed
ibnu Hanbel‘den naklederek, şöyle dedi: Ahmed’e elleri kaldırma hakkında
soruldu. Ahmed’te: “Her iniş ve kalkişta
eller kaldirilir.“ dedi.
f)Esrem Ahmed ibnu
Hanbel’i namazda her iniş ve kalkişta
ellerini kaldirirken gördüğünü haber verdi.
[Bunu İbnu Kayyım Beda’i 4.89.da nakletmiştir.]
g)İbnu Rüşd “ El-kavaid ” nam eserinde, Ulemadan bazıları “secdelerde dahi elleri kaldirmak vacibdir demişlerdir“ diye
nakleder…
[Muslim Şerhi 3.46.da]
وَآخِرُ
دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
...ve dualarının sonu da, hamd, âlemlerin
Rabbı Allah'adır...