1-5- Ey Muhammed de ki: "Sığınırım karanlığı yaran sabahın rabbine. Yarattıklarının şerrinden, çöktüğü vakit karanlığın şerrinden, düğümlere üfleyenlerin şerrinden, haset ettiği vakit haset edenin şerrinden."
Felak Suresi; bizim göremediğimiz, kendisinden
sığınak aramamız gereken, dışımızda var olan potansiyel kötülüğü tanımlayan bir
sure.
Bu sure ile ilgili birçok rivayet var. Hepsi
de çok güzel. Üzerlerinden geçelim inşaAllahu te'ala. SubhanAllah.
'Aişe (ra) diyor ki; Peygamber (sav) ne zaman
hasta olsa ya da herhangi bir çeşit ağrı içerisinde olsa, 'kul euzu birabbil
felak' ve 'kul euzu birabbinnas'ı okurdu.
Sonrasında kendi üzerine üflerdi ve vücuduna
mesh yapardı. Çok hasta olup hareket bile edemediği zamanlarda onun üzerine ben
okurdum ve meshi yapmak için onun ellerini kullanırdım ve bir miktar bereket ve
yararın bana gelmesi umuduyla kendi üzerime de sürerdim.
Peygamber (sav) her yatmaya gittiğinde
ellerini birlikte tutardı ve tükürük salmadan tükürüp içlerine üflerdi. Bunun
gibi.
Bunu yapardı ve sonrasında İhlas, Felak ve Nas
surelerini -Kuran'ın son 3 suresini- okurdu.
Sonra yapabildiği kadar çok o ellerini
üzerine, bütün vücuduna sürerdi. İki eliyle başının üstünden başlardı sonra
yüzünü ve vücudunun ön kısmında ne varsa.
Ve bunu 3 defa yapardı. Her gece Peygamber
(sav) bunu yapıyordu. Peygamber'in (sav) buna ihtiyacı vardıysa, bizim ne kadar
ihtiyacımız olduğunu siz tahmin edin.
Şimdi öğreniyoruz ki bunu fiziksel olarak acı
içinde olduğunda yapıyor. Ayrıca yine öğreniyoruz ki, bunu kendisi için manevi
bir koruma olarak da her gece yapıyor.
SubhanAllah. Sonra şunu okuyoruz...
Şimdi
bu iki surenin -Felak ve Nas surelerinin- aynı gecede vahyedildiğini
öğreniyoruz. Birlikte vahyolundular.
Peygamber (sav) sahabeye diyor ki:
"Benzerlerinin daha önce hiç vahyedilmediği, aynı gecede vahyolunan
ayetleri görmedin mi?" Sonra da bu iki sureyi okudu.
Yani Peygamber'in (sav) kendisi bu iki sureyi
Kuran'ın geri kalanına kıyaslanamaz diye tanımlıyor. Daha sonra,
Peygamber (sav) dedi ki, "Benzerleri daha
önce hiç görülmemiş ayetler vahyetti Allah bana bugün." Ya da daha önce
hiç deneyimlenmemiş bile diyebilirsiniz. Felak ve Nas surelerini okudu. Son
olarak, ne güzel bir hadis...
Ukbe (ra) diyor ki, bir gün Peygamber (sav)
bana gelip dedi ki, "De!" Ben de dedim ki, "Ne diyim?" O
dedi ki, "kul huvallahu ehad", "kul euzu birabbil felak",
"kul euzu birabbinnas" Sonra bu 3 ayetin hepsini tamamen okudu.
Üçünü de okudu ve sonra dedi ki... Şimdi
farklı bir ifade. Bir önceki şuydu: "Bunun gibisi daha önce hiç
görülmedi." Şimdi diyor ki: "İnsanlar daha önce hiç bunun gibi koruma
istemediler."
Bu
surelerde verilen gibi bir koruma daha önce hiç verilmedi. Bu iki sure inanan
bir kimsenin kalbinin koruması. Kalp, sahip olduğumuz en değerli meleke.
Neden peki? Çünkü o meleke imanımızı güvende
tutuyor. Kalp; varlıklardan, tehlikelerden, dışımızdan ve içimizden tehdit
altında.
Felak suresi, bizi dışımızdan gelen
tehlikelerden, kıskançlıktan, bize kötülük isteyen insanlardan, bize karşı
propaganda yapan insanlardan, sihirle uğraşan, cin çağıran ve bunun gibi bir
sürü çılgın şeyler yapan insanlardan koruyor. Bildiğiniz ya da bilmediğiniz
şekillerde, her türlü kötülük insanlar tarafından sizin için isteniyor.
Ve bu sure dışarıda olup bitenlerden ve kötü
niyetlerin hepsinden sizi koruyup kollayacak.
Ve bu surede ayrıca öğreniyoruz ki;
subhanAllah, subhanAllah, insanların kıskançlıkları cidden çok kötü bir şey.
Sizin farkında olmadığınız şekillerde size
zarar verebilir ve kıskançlıktan korunmaya ihtiyacınız var. Kıskançlıktan
korunmaya ihtiyacınız var.
O yüzden de bu sureyi okumalısınız. Allah azze
ve celle her gece bu üç sureyi okumada ve koruma istemede bizleri gayretli
kılsın.
Ve Allah bizleri onlar aracılığıyla iyileşen
ve korunanlardan yapsın.