Bu Blog içinde Ara

7 Nisan 2021 Çarşamba

Hilâl’in görünmesi mevzusu ile ilgili olarak açıklama

 Bu konuda Hz. Ebu Hureyre, Hz. Ömer’in oğlu Abdullah, Hz. Abbas’ın oğlu Abdullah, Hz. Cabir, Hz. Aişe, Hz. Huzeyfe, Hz. Ömer, Hz. Enes, Hz. Ebu Bekre ve Hz. Ta’lik b. Ali gibi pek çok sahabî, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ‘den birçok hadis rivayet etmişlerdir.

Günümüzde önemli bir mesele olması sebebiyle, özetle şunları zikretmekte fayda mülahaza edilmiştir.

Ramazan Orucunun Başlangıç ve Bitiş Tarihlerinin Ancak Hilâl’in Görülmesiyle Tesbit Edileceğini Belirten Hadisler:

a. Ebu Hureyre radıyallahu anh, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu söyler: “Ramazan orucunu, hilâli gördüğünüzde tutun. Hilâli gördüğünüzde açın. Şayet hava kapalı olursa, (ayın tesbitine mani olursa) otuzu sayın.”(1)

Diğer bir rivayette “…Sayıyı otuza tamamlayın.”(2)
Başka bir rivayette: “Hilâli görmedikçe orucu tutmayın. Hilâli görmedikçe orucu bozmayın. Hilâli gördüğünüzde orucu tutun. Hilâli gördüğünüzde orucu açın. Şayet hava kapalı olursa, (Hilâlin görülmesine engel olursa) otuz günü sayın.”(3)

b. Abdullah b. Abbas radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Orucu Ramazandan önce tutmayın. Orucu Hilâli gördüğünüzde tutun. Hilâli gördüğünüzde açın. Şayet Hilâlin görülmesine bulut mani olursa, otuz günü tamamlayın.”(4)

Diğer bir rivayette: Abdullah b. Abbas radıyallahu anh der ki: Ramazan ayından önce oruca başlayanlara şaşarım. Hâlbuki Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Orucu, Hilâli gördüğünüzde tutun ve Hilâli gördüğünüz zaman açın. Şayet hava kapalı olursa, (Hilâli görmenize mani olursa) sayıyı otuzgüne tamamlayın.”(5)

c. Abdullah b. Ömer radıyallahu anh‘dan, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in, Ramazanı anlatarak şöyle buyurduğu rivayet olunur: “Hilâli görmedikçe orucu tutmayın. Hilâli görmedikçe orucu açmayın. Şayet hava kapalı olursa (Hilâli görmenize mani olursa), görüldüğü gibi kabul edin.”(6)

Diğer bir rivayette Abdullah, Rasulullah’ın şöyle buyurduğunu işittim, der: “Hilâli gördüğünüzde orucu tutun. Hilâli gördüğünüzde onu açın. Şayet hava kapalı olursa görüldüğünü kabul edin.”(7)

d. Cabir b. Abdullah radıyallahu anh der ki, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Hilâli gördüğünüzde orucu tutun. Hilâli gördüğünüzde onu açın. Şayet hava kapalı olursa (Hilâli görmenize mani olursa) otuzu sayın.”(8)

e. “Ebu Bekre radıyallahu anh ‘dan, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilir: “Hilâli gördüğünüzden dolayı orucu tutun. Hilâli gördüğünüzden dolayı onu açın. Şayet hava kapalı olursa, (Hilâli görmenize mani olursa) sayıyı otuza tamamlayın.“(9)

f. Ta’lik b. Ali der ki, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Hilâli gördüğünüz zaman orucu tutun. O’nu gördüğünüz zaman orucu açın. Şayet hava kapalı olursa, (onu görmenize mani olursa) sayıyı tamamlayın.”(10)

g. Huzeyfe el-Yeman radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu söyler: “Hilâli görmedikçe veya sayıyı (Şaban ayının sayısını) tamamlamadıkça ay gelmeden önce oruca başlamayın. Sonra Hilâli görünceye veya sayıyı (Ramazan ayının sayısını) tamamlayıncaya kadar orucu tutun.”(11)

Şaban Ayının Dikkatle Hesaplanması Hakkındaki Hadisler:
a. “Ebu Hureyre radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: “Ramazan ayı için Şaban ayının Hilâlini hesaplayın.”(12)

b. “Hz. Aişe radıyallahu anha şöyle buyuruyor: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Şaban ayının Hilâline gösterdiği titizliği başkasına göstermezdi. Sonra Hilâli görünce (Ramazan) orucunu tutardı. Şayet hava kapalı olursa, (O’nun görülmesine mani olursa) otuz günü sayar, sonra oruç tutardı.”(13)

c. Ebu Hureyre radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ‘in şöyle buyurduğunu söyler: “Orucu, Hilâli gördüğünüzde tutun ve onu gördüğünüzde açın. Şayet hava kapalı olursa, (görmenize engel olursa) Şaban ayının sayısını otuza tamamlayın.”(14)

Hilâlin Görülmemesi Halinde Ramazan Orucunun Otuz Güne Tamamlanacağını Bildiren Hadisler:

a. Ebu Hureyre radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‘in şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Hilâli gördüğünüzde orucu (Ramazan orucunu) tutun. Hilâli gördüğünüzde orucu açın (bitirin). Şayet hava kapalı olursa, (Hilâli görmenize mani olursa) otuz gün oruç tutun.”(15)

b. Ebu Hureyre radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den şu hadis-i şerifi rivayet ediyor: “Önceden devam eden bir orucunuzun tesadüf etmesi hariç, Ramazan’dan bir veya iki gün önce oruca başlamayın. Hilâli gördüğünüzde oruç tutmaya başlayın. Hilâli gördüğünüzde orucu açın. Şayet hava kapalı olursa (Hilâli görmenize mani olursa) otuz günü tamamlayın, sonra orucu açın.”(16)

c. Abdullah b. Abbas radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‘in şöyle buyurduğunu söylüyor: “Önceden devam eden bir orucunuzun tesadüf etmesi hariç, Ramazan’dan bir veya iki gün önce oruç tutmaya başlamayın. Orucu, Hilâli gördüğünüzde tutun ve Hilâli gördüğünüzde açın. Şayet bulut Hilâlin görülmesine mani olursa sayıyı otuza tamamlayın. Sonra orucu bozun. Ay yirmidokuzdur.” İmam Ahmed: ‘Yani, ay eksiktir’ şeklinde tefsir etmiştir.(17)

Bir Kameri Ayın Yirmidokuz veya Otuz Gün Olabileceğini, Bundan Fazla veya Eksik Olamayacağını Belirten Hadisler:

A. Abdullah b. Ömer radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: “Ayın yirmidokuzuncu gecesi olunca, Hilâli görmeden orucu tutmayın. Hilâli görmeden orucu açmayın. Şayet hava kapalı olursa, (görmenize mani olursa) sayıyı otuza tamamlayın.”(18)

B. Diğer bir rivayette Abdullah şöyle der: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ramazan’dan bahsetti. İki elini birbirine vurarak: “Bir ay şöyle şöyle ve şöyledir” dedi. Üçüncü defasında başparmağını kapattı ve şöyle buyurdu: “Orucu Hilâli gördüğünüzde tutun ve Hilâli gördüğünüzde açın. Şayet hava kapalı olursa, (size engel olursa) ayı otuza göre takdir edin”(19) Görüldüğü gibi, Rasulullah iki elini üç defa birbirine vurarak oruç günlerinin sayısını parmaklarla ifade etmiştir. Üç kere on, otuz olduğuna göre, orucun da otuz olduğu ortaya çıkmaktadır. Ancak Rasulullah son defasında başparmağını kapatarak günlerin sayısının yirmidokuz da olabileceğini beyan etmiştir.

C. Abdullah’dan nakledilen diğer bir rivayet ise şöyle varid olmuştur: “Bir ay yirmidokuz olur. Hilâli görmeden orucu tutmayın. Ve Hilâli görmedikçe orucu açmayın. Şayet hava kapalı olursa (görmenize engel olursa), O’nu takdir edin.”(20)

Bu hadis-i şerifte zikredilen “Onu takdir edin” ifadesinden neyin kastedildiği hususunda:

a. İmam Malik, İmam Şafii, İmam Ebu Hanife, selef ve haleften cumhur ulema, diğer hadisleri de göz önünde bulundurarak, bunun manasının “Şayet Hilâli göremezseniz, ayı tam sayı olan otuza göre takdir edin” olduğunu söylemişlerdir.

b. İmam Ahmed b. Hanbel ise, “Şayet Hilâli göremezseniz, onun bulut altında olduğunu takdir edin.” manasını ifade ettiğini bildirmiş ve ayın yirmidokuzunda hava açık olur da Hilâl görülmezse, otuza tamamlanacağını, buna mukabil hava bulutlu veya sisli olur da görülmezse, bu hadise göre Hilâlin var sayılacağını ve o ayın yirmidokuz kabul edileceğini söylemiştir.
c. İbn Şureyh, İbn Kuteybe gibi üçüncü bir kısım âlimler ise, buradaki “O’nu takdir edin” ifadesinden, “Şâyet Hilâli göremezseniz, astronomik hesaplara göre onu takdir edin” anlamının kasdedildiğini ileri sürmüşler, ancak bu görüşleri âlimler tarafından kabul görmemiştir. Çünkü diğer bir rivayette:

“…Şayet Hilâli görmenize hava durumu mani olursa, ayın sayısını otuza göre takdir edin” diye varid olmuştur.(21)

Burada dikkat edilmesi gereken husus şudur: Ramazan ayının başlangıç ve bitiş tarihlerinin tesbitinde başvurulacak yol, Hilâle bakmaktır. Hilâl görülmediği takdirde, birinci görüşe göre bu ayın otuz olduğu takdir edilecek; ikinci görüşe göre, Hilâlin bulutlar altında var olduğu farzedilecek ve üçüncü görüşe göre ise, astronomik hesapların takdirine başvurulacaktır. Bu son görüşün kabule şayan olmadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla herşeyi bırakıp takvim hesaplarını esas almak fevkalade yanlıştır. Bundan derhal vazgeçmek gerekir.

D. Abdullah b. Ömer radıyallahu anh, Rasulullahsallallahu aleyhi ve sellem‘in şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Allah, Hilâlleri, vakitleri bildiren vasıtalar kıldı. Hilâli gördüğünüzde orucu tutun. Hilâli gördüğünüzde orucu açın. Şayet hava kapalı olursa, (buna mani olursa) takdire çalışın ve bilin ki, bir kameri ay otuz günden fazla olmaz.”(22)

Ramazan Hilâlini Görmede Tek Kişinin Şahitliğinin Yeterli Oluşunu Bildiren Hadisler:
Ramazan orucunun başladığını tesbit için tek kişinin Hilâli gördüğüne dair şahitliği, şu hadis-i şeriflere dayanılarak yeterli görülmüştür:

a. Nafi’, Hz. Ömer’in oğlu Abdullah’ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “İnsanlar, Hilâli izliyorlardı. Ben, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‘e O’nu (Hilâli) gördüğümü haber verdim. Bunun üzerine Rasulullah oruç tuttu ve insanlara oruç tutmalarını emretti.”(23)
b. İkrime, Abdullah b. Abbas’ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: “Bir bedevi, Rasulullah’a geldi. “Ben Hilâli gördüm” dedi. Rasulullah: “La ilahe illallah Muhammedür Rasulullah’a (Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasulü olduğuna) şahidlik eder misin?” dedi. Bedevi; “evet” dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: “Ey Bilal, insanlara bildir de yarın oruç tutsunlar” dedi.”(24)

Tirmizi, bu hadis-i şerifi rivayet ettikten sonra şunları söylüyor: “İlim ehlinin çoğu bu hadisle amel ederek, oruç tutmak için yalnız bir kişinin şahitliği makbuldür demişlerdir. Nitekim İbnü’l-Mubarek, Şafii, İmam Ahmed ve Küfe ehli bu görüştedir. Buna mukabil orucun bozulması için en az iki kişinin şahitliğinin gerekli olduğunda ihtilaf yoktur, ittifak vardır.”

Şevval Hilâlini Tesbitte İki Şahidin Gerekliliği Hakkındaki Hadisler:


Aşağıda zikredilen hadis-i şerifler, Ramazan’ın bittiğini gösteren Şevval Hilâlini tesbitte iki şahidin gerekli olduğunu ifade etmektedirler:


a. Rib’i b. Haraş, Peygamber Efendimizin sahabelerinden birinin şöyle buyurduğunu rivayet eder: “İnsanlar, Ramazan’ın son günü hakkında ihtilafa düşmüşlerdi. Bu sırada iki bedevi geldi ve “Dün akşam Hilâli gördük” diyerek Rasulullah’ın yanında Allah’a yemin edip şahidlik ettiler. Bunun üzerine Rasulullah, insanların orucu bozmalarını emretti.”(25)


b. Bu ravilerden nakledilen ikinci bir rivayet şöyledir: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ramazan’ın otuzuncu gününü tamamlamak üzere oruçlu iken sabahleyin iki bedevi geldi. Allah’tan başka ilah olmadığına ve dün Hilâli gördüklerine dair şahitlik ettiler. Bunun üzerine Rasulullah emretti ve insanlar orucu bozdular.”(26)


c. Yine aynı ravilerden nakledilen üçüncü bir rivayet şöyledir: “İnsanlar, Ramazan’ın otuzuncu gününü tamamlamak üzere oruçlu iken, iki bedevi geldi ve dün akşam Hilâli gördüklerine dair şahidlik ettiler. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem emretti, insanlar da oruçlarını bozdular.”(27)


Rib’i b. Haraş, aynı hadisi, Ebu Mes’ud el-Ensarî’den rivayet ederek şöyle söylediğini nakletti: “Biz, Ramazan’ın otuzuncu gününün sabahında idik. İki bedevi geldi ve Rasulullah’ın huzurunda, dün Hilâli gördüklerine dair şahidlik ettiler. Bunun üzerine Rasulullah emretti, insanlar da oruçlarını bozdular.”(28)


d. Ebu Umeyr b. Enes der ki: Rasulullah’ın sahabilerinden olan Ensar kabilesine mensup amcalarım şu hadisi rivayet ederek dediler ki: “Havanın elverişsizliği yüzünden Şevval ayının Hilâlini göremedik ve oruç tutuyorduk. Gündüzün geç vakitlerinde bir kafile geldi. Dün Hilâli gördüklerine dair şahitlik ettiler. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, insanların oruçlarını bozmalarını ve ertesi gün bayram namazına gitmelerini emretti.”(29)


e. Hz. Enes radıyallahu anh’den şu hadis-i şerif rivayet edilir: Enes’in amcaları “Rasulullah’ın huzurunda Hilâli gördüklerine dair şahidlik ettiler. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, insanlara oruçlarını bozmalarını ve ertesi gün bayram namazına gitmelerini emretti.”(30)


f. Abdurrahman b. Ebu Leyla şöyle der: “Ömer radıyallahu anh ile beraber bulunuyorduk. O’na bir adam geldi ve ‘Şevval Hilâlini gördüm’ dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer radıyallahu anh, “Ey insanlar orucunuzu bozun’ dedi…”(31)


Her ne kadar Hz. Ömer radıyallahu anh’den rivayet edilen bu haber tek kişinin şahitliği ile de Ramazan orucunun bozulabileceğini ifade ediyorsa da, diğer hadislerde iki veya daha çok kişinin şahitliği beyan edildiğinden, Ramazan orucunun sona erdiğine karar vermek için, en az iki şahidin gerektiği hükmüne varılmıştır.

————————————————–
1. Müslim, Kit. Siyam, bab: 19, 20 hn. 1081; Nesâi, Kit. Siyam, bab: 9, 11; Darimi, Kit. Savm, bab: 2: Müsned, İmam Ahmed. c. 2, sh. 282, 415, 409.
2. Müsned, İmam Ahmed, c. 2, sh. 422
3. Müsned, İmam Ahmed. c. 2, sh. 456, 430
4. Nesâi, Kit. Siyam, bab: 13; Tirmizi, Kit. Savm, bab: 5, hn: 688
5. Nesâi, Kit. Siyam, bab: 12; Müsned İmam Ahmed, c. 1, sh. 221; Muvatta, Kit. Siyam, bab: 1, hn. 3.
6. Buhârî Kit. Savm bab: 11; Müslim, Kit. Siyam, bab: 2, hn. 1080; Nesâi, Kit. Siyam, bab: 10; Darimi Kit. Savm bab: 25
7. Müslim, Kit. Siyam bab: 2 hn. 1080; Nesâi, Kit. Siyam bab 10; İbn Mace Kit. Siyam bab:7 hn. 1654.
8. Müsned İmam Ahmed, c. 3, sh. 42
9. Müsned, İmam Ahmed, c. 5, sh. 42.
10. Müsned, İmam Ahmed, c. 4, sh. 23
11. Ebu Davûd, Kit. Savm, bab: 6 hn. 2326; Nesâi, Kit. Siyam, bab; 13, hn. 2128, 2129.
12. Tirmizi Kit. Savm, bab: 1. hn. 687, Müstedrek, c. 1, sh. 42
13. Ebû Dâvûd, Kit. Savm, bab: 6, hn. 2325; Müsned İmam Ahmed, c. 6, sh. 149; Müstedrek, c. 1, sh. 423.
14. Buhârî, Kit. Savm, bab: 11
15. Müslim, Kit. Siyam, bab: 17, hn. 1081; İbn Mace, Kit. Siyam, bab: 7, hn. 1655; Nesâi, Kit. Siyam, bab: 10; Müsned, c. 3, sh. 25
16. Müsned İmam Ahmed, c. 2 sh. 438, 497.
17. Ebû Dâvûd, Kit. Savm, bab: 7, hn. 2327; Müsned İmam Ahmed, c. 1, sh. 258
18. Buhârî, Kit. Savm, bab: 11
19. Müslim, Kit. Siyam, bab: 2,4 hn. 1080
20. Müslim, Kit. Siyam, bab; 3,7, hn. 1080; Ebû Dâvûd, Kit. Savm, bab. 4, hn. 2320; Darimî, Kit. Savm. bab. 5; Muvatta, Kit. Sıyam. bab. 1
21. Buhârî Şerhi Umdetü’l-Kari c. 10, sh. 281; Müslim, Şerhi Nevevi, c. 7, sh. 190
22. Hakim, Müstedrek c. 1, sh. 423. Miistedrek’in sahibi Hakim, bu hadisin Buhârî ve Müslim’in şartlarına göre sahih olduğunu ve bunlar tarafından rivayet edilmediğini söylemiştir.
23. Ebû Dâvûd Kit. Savm. bab. 7, hn. 2342; Darimi, Kit. Savm, bab. 9; Müstedrek c.1, sh. 423.
24. Tirmizi, Kit. Savm. bab. 7, hn. 891; İbn Mace, Kit. Siyam, bab: 6, hn. 1652; Ebû Dâvûd, Kit. Savm, bab. 14, hn. 2340. 2341; Nesâi, Kit. Siyam, bab. 9, hn. 2115; Darimi, Kit. Savm, bab. 7; Müstedrek, c. 1, sh. 423.
25. Ebû Dâvûd, Kit. Savm, bab. 13, hn. 2339; Darakutni, Kit. Siyam, bab. 12
26. Darakutni, Kit. Siyam, bab. 14
27. Müsned, İmam Ahmed c. 4. sh. 314, c. 5, sh. 363
28. Darekutni, Kit. Siyam, bab. 22
29. İbn Mace, Kit. Siyam, bab. 6, hn. 1653; Müsned İmam Ahmed, c. 5, sh. 57, 58; Darekutni, Kit. Siyam, bab. 14; Nesâi, Kit. el-’İdeyn, bab. 21.
30. Müsned İmam Ahmed, c. 3, sh. 279
31. Müsned İmam Ahmed, c. 1, sh. 28
32. Müslim, Kit. Siyam, bab. 5, hn. 1087; Ebû Dâvûd, Kit. Savm, bab. 9, hn. 2332; Tirmizi, Kit. Savm, bab. 9, hn. 692; Nesâi, Kit. Savm, bab. 7, hn. 2113; Darekutni, Kit. Siyam, bab. 21; Müsned İmam Ahmed c. 1, sh. 306.