Bu Blog içinde Ara

5 Nisan 2021 Pazartesi

SEFERÎ (YOLCU) NAMAZI

 Seferde namazı kısaltmanın vucubiyeti;

Allah Azze ve Celle buyuruyor ki; “Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size kötülük etmelerinden endişe ederseniz, namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur.”(Nisa 101)

İbnu Abbas -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem, Allah Azze ve Celle’nin korkusu dışında hiçbir korku olmadığı halde Medine’ye yolculuk yapar, dönünceye kadar namazları iki rekat kılardı.” İbnu Ebu Şeybe, Tirmizî(547) Nesâî(3/117) sahihtir. Bkz.; el İrva(3/6)

Hârise İbnu Vehb -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem, Mina'da bize, sayıca en çok olduğumuz ve en ziyade güven içinde olduğumuz bir zamanda namazı iki rek'at kıldırdı." Buharî, Hacc 84; Müslim(696)

Ya'lâ b. Ümeyye -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: Ben Ömer bin el-Hattab'a: "Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman eğer kâfirlerin size bir fenalık yapmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızda üzerinize bir vebal yoktur." (en-Nisâ, 4/101) buyruğu ile ilgili olarak insanlar artık iman etmiş (ve güvenliğe kavuşmuş) bulunuyorlar, dedim. Bana şu cevabı verdi: Senin hayret ettiğin şeye ben de hayret ettim, bunun üzerine Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem'e buna dair soru sordum, şöyle buyurdu: "Bu Allah'ın size verdiği bir sadakadır. O'nun sadakasını kabul ediniz." Müslim(686) Ahmed(1/25) Ebu Ya’la(1/163) Beyhaki(3/134) Şafii el Umm(1/179) Abdurrazzak(2/517) Fesevi(2/205) Ebu Davud(1199) Tirmizi(3034) Nesai(3/116) İbnu mace(1065) Darimi(salat 179)

Aişe -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: "Allah namazı ilk defa farz ettiği zaman iki rek'at olarak farz etmişti. Sonra onu hazer için dörde tamamladı. Yolcu namazı ilk farz edildiği şekilde sabit tutuldu." Buhârî(3935), Müslim(685)

Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem'in ister hacca gitmek, ister umre yapmak, isterse de gaza yapmak üzere bütün seferlerinde namazlarını kasr ile kıldığına dair haberler tevatür derecesindedir. İbn Ömer dedi ki: Ben Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte yolculuklarda bulundum. Yüce Allah vefat ettirinceye kadar iki raketten fazla kılmadı. Ebu Bekir ile de yolculuklarda bulundum, o da Allah vefat ettirinceye kadar iki rekâtten fazlasını kılmadı. Ömer ile de birlikte oldum, o da Allah vefat ettirinceye kadar iki rekâtten fazla kılmadı. Daha sonra Osman ile birlikte yolculuklarda bulundum. O da Allah vefat ettirinceye kadar iki rekâtten fazla kılmadı. Yüce Allah da: "Andolsun ki sizin için... Rasûlullahda güzel bir örnek vardır." (el-Ahzab, 33/21) diye buyurmaktadır. Buharî(1101) Müslim(689) Nesâi(3/121 )

Abdullah b. Mesud -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte Minâ'da farzı iki rekât olarak kıldım. Ebu Bekir es-Sıddîk ile birlikte Minâ'da iki rekât kıldım, Ömer ile birlikte Minâ'da iki rekât kıldım. Dört rekât kılmak yerine, keşke kabul olunan iki rekât nasib olsa." Muslim(695)

Muverrik el-Iclî’den; İbnu Ömer’e seferde namazdan soruldu. Dedi ki; “İkişer ikişer kılınız. Kim sünnete muhalefet ederse küfre sapar.” Ahmed(2/83,400) Abdurrazzak(4281) Tahavi(1/422), Beyhaki(3/140)

Seferîlik mesafesi;

Namazın kısaltılması için ne seferilik mesafesi ne de müddeti sınırlandırılmamıştır. İbnu Kudame el Kafi(1/201) Menarus Sebul (1/133) İbnu Kayyım Zadul Mead (3/562)

Şayet bunun bir sınırı olsaydı Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem mutlaka bunu beyan ederdi. “Ey Mekke halkı dört beridlik mesafeden azında namazı kısaltmayın” şeklinde rivayet edilen sözün ise Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem’e ait olmadığı tesbit edilmiştir. İbnu Teymiye Mecmuatur Resail(2/6) Elbani Daife(439)

Enes -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: “Basra’dan Kufe’ye giden kişinin kasru's-salât yani namazını kısaltması hakkında sorulmuştu. Şöyle cevap verdi: " Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem üç millik (5.5 km.) mesafeyi veya (Şu'be'nin şekkine göre üç fersah mesafeyi) dışarı çıktımı iki rek'at kılardı.'' Buhari(2/34,5/95), Müslim(691);

Enes’e Basra’dan Kufe’ye giden kişi hakkında sorulduğu için, bu hadisin “Belki orada konaklayıp yolculuğuna devam ediyordu, yolculuğunun son durağı değildi” şeklinde yorumlanamaz. Aksi halde Enes r.a.’ın böyle bir soruya karşı üç mil gibi bir mesafeden bahsetmesi anlamsız kalırdı. Fethul Bari(2/567) el İrva(3/15)

Abdurrahman Bin Harmele’den; Said Bin Müseyyeb’e Medine’ye bir beridlik (22 km.) mesafede namaz kısaltılır mı? Diye sordum, “evet” dedi. İbnu Ebu Şeybe(2/15) isnadı sahihtir. Sahiha(1/260)

Muhammed Bin Zeyd Bin Huleyde’den; İbnu Ömer -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: “Üç mil (5541 metre) mesafede namaz kısaltılır.” İbnu Ebu Şeybe(2/332), Elbani el İrva(3/18 no;561) Sahiha(1/259)

Leclac der ki; “Ömer Bin el Hattab ile sefere çıktık üç millik (5541 metrelik) mesafede namazı kısaltıyorduk.” İbnu Ebu Şeybe(2/333) Sahiha(1/260) hasendir.

Muharib Bin Disar’dan; İbnu Ömer -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: “Gündüz vakti bir saatlik yola çıksam bile namazı kısaltırım.” İbnu Ebu Şeybe(2/334), Fethul Bari(2/567) İrva(3/18) Sahiha(1/259)

Yine İbnu Ömer -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: “Bir millik (1847 metrelik) mesafeye gitsem bile namazı kısaltırım.” sahihtir. Fethul Bari(2/567), İrva(3/18), Sahiha(1/259)

Nafi dedi ki; “İbnu Ömer Mekke’de ikamet ederdi. Mina’ya çıktığı zaman namazı kısaltırdı.” İbnu Ebu Şeybe(2/334), İrva (3/18) Sahiha(1/259)

Mekke ile Mina arası bir fersah (5762 metre) dir. Mekkeliler Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem ile Arafat’ta namazı kısaltmışlardır. Nitekim Cabir Bin Zeyd -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: “Arafat’ta namaz kısaltılır.” İbnu Ebu Şeybe(2/334)

Mekke ile Arafat arası dört fersahtır.(22 km.)

İbnu'l-Münzir dedi ki: Kendisinden ilim bellediğimiz herkes şunu ifade etmiştir. Yolculuğa çıkmak isteyen bir kimse ancak yolculuğa çıkacağı kasabanın evlerinin dışına çıktığı vakit namazını kasredebilir. İbn Kudame, el-Muğni(2/260)

Enes -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: "Medine 'de öğle namazını Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile dört rek'at kıldık. Mekke 'ye gitmek üzere yola çıkıp Zülhuleyfe 'ye gelince ikindiyi iki rek'at kıldı.'' Buharî (1039,1471-1073), Müslim(690)

Seferîlik müddeti;

Câbir -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Tebük'de yirmi gün ikâmet etti ve namazları hep kasretti. " Ebu Dâvud(1235), İbnu Hibban

Enes -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem ile Mekke’de bir ay kaldık ve namazları kısalttık.” Buhari(2/34)

İbnu -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: “Biz kar yolları kapattığı için Azerbaycan’da altı ay kaldık ve namazları ikişer rekat kıldık.” İsnadı sahihtir. Ahmed (5552,6424), Mecmauz Zevaid (2/158)

Bazıları; “Belki bugün yarın çıkarım diye niyet etmemişlerdir” şeklinde yorumladılar. Ancak bu görüş hatadır. Zira altı ay Azerbaycan’da kalan İbnu Ömer’in bu çeşit karların birkaç günde eriyecek bir şey olmadığını takdir etmemiş olması düşünülemez.

Enes’in Şam’da iki sene kalıp namazı kısaltması. Beyhaki(3/152) isnadı salihtir.

Bir grup sahabenin Ramehürmüz’de yedi ay kalarak namazları kısaltmaları da bunun gibidir. Beyhaki(3/152) 

Osman et Tavil’den; Ebul Aliye (Rufey Bin Mihran) er Riyahi dedi ki; “Bize Ebubekr şöyle bir hutbe okudu; “Evinde oturan için namaz dört rekat, yolcu için iki rekattir. Benim doğum yerim Mekke, hicret yerim Medinedir. Medine’den çıkınca Zulhuleyfe’den öteye iki rekat olarak kılarım. Bu ona dönünceye kadar böyle devam eder.” Rufey Bin Mihran’a dedim ki; “Ben memlekete geliyor iki ay kalıyorum. Namazı kısaltmalı mıyım?” dedi ki; “Evet! Orada elli yıl kalsan bile dönünceye kadar kısaltırsın.” Mervezi Musnedi Ebu Bekr(135) Ebu Nuaym Hilye(2/222)

Hasan.’dan; Enes Bin Malik Nisabur’da bir veya iki sene kaldı namazları kısalttı. İbnu Ebu Şeybe (2/341), Cemül Fevaid(1944)

Simak Bin Seleme, İbnu Abbas’dan; “Bir beldede beş ay kaldım ve namazı kısalttım.” İbnu Ebu Şeybe(2/341)

Abdurrahman Bin Misver’den; “Sa’d Bin Malik ile Umman’da  iki ay kaldık ve namazı kısalttık” İbnu Ebu Şeybe (2/341), Abdurrazzak(4350)

Ebu Cemre Nasr Bin Umran’dan; “İbnu Abbas’a; “Horasan’da kalmaya devam edersek ne dersin?” diye sordum. Dedi ki; “On sene kalacak olsan bile namazı iki rekat kıl.” İbnu Ebu Şeybe (2/341)

Hasan’dan; Abdurrahman Bin Semure Kabil’de bir veya iki kış geçirdi, namazları kısalttı.” İbnu Ebu Şeybe (2/341), Abdurrazzak (4352)

Malik’den; “Cabir Bin Zeyd’e; “Bir veya iki sene Kesker’de kalsam oranın halkından sayılırım” dedim. O da; “Namazları kısalt” dedi. İbnu Ebu Şeybe (2/341)

Ebu Vail’den; “Mesruk ile Silsile’de iki yıl kaldım. Namazları kısaltıyordu.” İbnu Ebu Şeybe (2/342)

İbrahim en Nehai’den; Alkame ile Havarizm’de iki yıl kaldık, namazları kısaltıyordu.” İbnu Ebu Şeybe (2/342)

Zekeriya Bin Amir’den; “Alkame Merv’de iki yıl kaldı ve namazları kısalttı.” İbnu Ebu Şeybe (2/341)

Eğer bir yerde ikamet etmeye, orasını vatan edinmeye niyet ederse artık seferî olmaz;

Yukarıda naklettiğimiz Cabir hadisi ve diğer rivayetler dikkate alındığında bu anlaşılmaktadır. Eğer o yerde ikamete niyet etmezse, orada kaldığı sürece seferîdir.

Seferînin cemaatle namaz kılması:

Musa Bin Seleme’den; İbnu Abbas’a; “Mekke’de iken cemaatle kılmazsam  nasıl kılayım?” diye sordum. Dedi ki; “Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem’in sünneti seferde iki rekat kılmaktır.” Müslim(688), Nesai(3/119)

Şa’bî’den; İbnu Ömer Mekke’de namazı yalnız iken ikişer rekat kılıyor, cemaatle kıldığında ise imam kaç rekat kılarsa o kadar kılardı.” İbnu Huzeyme (954)

Ömer, Mekke’ye geldiğinde onlara iki rekat kıldırdıktan sonra dedi ki; “Ey Mekke halkı! Namazınızı tamamlayınız. Zira biz seferîyiz.” Malik Muvatta(1/149)

Seferde nafile namaz;

Müekked namazlar seferde kılınmaz. Ancak seferde duha, teheccüd gibi diğer nafile namazlar kılınabilir. Fethul bari (2/578)

İbnu Ömer -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem'e onsekiz defa refakat ettim. Ancak, sefer sırasında nafile kıldığını hiç görmedim. Allah Teâlâ hazretleri şöyle buyurmuştur: "Rasulullah'ta sizin için güzel örnek vardır" (Ahzâb 21 ). İbnu Ömer devamla der ki: "Eğer nâfileyi kılsaydım namazı da tam kılardım." Buharî, Taksîru's-Salât 11; Müslim(689)

Cuma günü yolculuğa çıkmak; Eğer Cuma ezanı okunmamışsa sefere çıkmak caizdir. Okunmuşsa sefere çıkmaması gerekir. Temamul Minneh (s.320)

Cuma günü yolculuktan mutlak olarak alıkoyan sahih  bir şey varit olmamıştır.

Ebu Hureyre -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; “Seferî olana Cuma namazı yoktur.” el İrva(592,594)

Esved Bin Kays babasından naklediyor; Ömer Bin el Hattab yolculuk hazırlığında olan birini gördü ve onun şöyle dediğini işitti; “Şayet bugün Cuma olmasaydı yola çıkacaktım.” Bunun üzerine Ömer dedi ki; “Yola çıkabilirsin. Zira Cuma yolculuktan alıkoymaz.” İbnu Ebu Şeybe (2/205)

Gemide veya Uçakta Namaz Kılmak

Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem'e gemide nasıl namaz kılınacağı soruldu. Dedi ki: “Ayakta durarak namaz kıl. Ancak boğulmaktan korkarsan hayır yani oturarak namaz kılabilirsin.” Bezzar (68), Abdulğani el-Makdisi, Sünen (2/82)

“Yaşlandığında ise Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem namaz kıldığı yerde bir direk diktirmiş ve ona yaslanmıştır.” es-Sahiha (319), el-İrva (383)