Bu Blog içinde Ara

7 Nisan 2021 Çarşamba

Taksitli alış verişte vade farkıyla ilgili rivayetler hakkında kısa bir araştırma

 Bismillahirrahmanirrahim.

Taksitli alış verişte vade farkıyla ilgili rivayetler hakkında kısa bir araştırmanın tercümesi.

1. Hadisin metni’’Kim bir satışta çift fiyatla (malını) satarsa ya azını yada faizli olanı alır’’

Ebi Şeybe Musannaf ta ( 6/120/520), Ebu Davud (3461) ondanda İbnu Hibban Sahihinde (1110), Hakim Mustedrekinde (2/45) ve Beyhaki Süneninde 5/343: Ona İbnu Ebi Zaide haber vermiş ondanda Muhanımed ibnu Amr, oda Ebi Seleme'den oda Ebu Hureyre'den merfu olarak rivayet ettiler.

Derimki; bu sened hasen bir seneddir. Hakim bu rivayeti tashih etmiştir. Zehebi, ondan sonra İbnu Hazm'da Muhalla'da (9/16) buna muvafakat etmişlerdir.

imamNese-i (7/296)-yeni baskı Tinııizi 1/232) tashih ederek, İbnu'l-Carud Munteka'da 286 İbnu Ilibban'da 1109 ve beğavi Şerhırs-Sunne'de 8/142/211 tashih ederek \'e de İmam Alımed Müsnedinde 2/432,475,503 rivayet ettiler. Beyhaki ise Muhanımed İbnu Amr sensdiyle bir çok yoldan "Bir satışta cifi fialı yasakladı" lafzıyla rivayet etdi. Akabinde Abdu'l-Vahhab'ın yani: ibnu Ala: bunun manası: "Peşinen olursa 10 dinara senindir veresjve çlamkda 20 .dir" dediğini nakleder.

İmam İbnu Kııteybe'de aynen bu şekilde hadisi tefsir etmiştir, garibu'l-hadis 1/18 kitabında şöyle der: "Yasak olan satışlardan biri'de bir satışta çift fiat şartını koşmaktır, bunun şekli; kişini», malı iki ayda ödemek üzere iki dinara üç ayda ise üç dinara satın almasıdır, hadisteki "bir satışta çift fiatın" anlamı budur."

Hadis bu lafzıyla sahih olup muhtasardır. İbnu Unıer ve İbnu Amr'ın hadisi olup el-İrva kitabında 5/150-151 de tahric edilmiştir.

Her halde hadisin manası İbnu Mesüd'un sözünde mevcuddtır: "Bir satışta çiti Hat faizdir/1 Bu eseri Abdu'r-Razzak musannafta 8/138, İbnu Ebi Şeybe'de Musannafinda 6/159, İbnu Hibban 163.1111 ve Tabarani'de Mu'cemu'l-Kebirde 1/41 tahric etmişlerdir. Senedi de Sahilidir. AbduiTahman'ın babası İbnu Mesud'dan işitmesi konusunda ihtilaf vardır. Hadis ehlinden bir topluluk bunu ispatladı. Usuldeki kaideye göre: "İspatlayan nefyedene mukaddemdir."

Birde Ahmed'in müsnedinde 1/393 de bunu şu lafızla rivayet etmiştir: "Bir satışta cifi fîat uygun olmaz." Nitekim bu, İbnu Hibban'ın da rivayetidir. Onun lafzı ise şöyledir: "Bir satışta cifi natjıelaljleğilciir^'^ Allah Rasulu Sallallahu aleyhi ve sellein şöyle buyurmuşlardır: "Faiz "yiyene, yedirene^ şabidlik ve katiplik yapana Allah faneıjctsia. "Bunun senedide sahihtir.

Aynı şekilde bunu Ibııîı Nasr es-Sunnah 54 kitabında rivayet ederek birisinde şu ziyadeliği yapmıştır: "Buda birisinin eğer peşin olursa bu şu fiaia olur, eğer veresiye olursa bununla şu Hata olur, dcmesidir. "

Bu aynı zamanda İmam Ahmed'inde 1/398 rivayetidir. Abdutralmian bin Abdullalı'dan rivayet eden ravi bu sözü açıklaması sikanın sözü olarak kılmıştır.

Sonra hadisi İbnu Nasr 55 ve Abdurazzak musannafta 8/137/14629'da sahih bir senedle Şurey'den rivayet etmişlerdir ki, o da bunu kendi sözü olarak konunun mevzuu olan hadisi ni lıarfiyyen eynı lafızla zikretmiştir.

Derim ki: Simak'a gelince o harbin oğludur, bilinen bir tabiidir. Kendisi şöyle demiştir: Seksen küsur sahabeye ulaştım. Tenakuz anında burada onun hadise yaptığı tefsir takdim edilmesi gerekir.

 

Kaldıki o bu hadisin ravilerinden birisidir. Ravi ise rivayet ettiğinin manasın başkasından daha iyi bilir, çünkü bunu kendisine rivayet eden kimseden manasıyla birlikte almış olması gerekir. Zaten kendisinin hadise vermiş olduğu bu manaya selef alimler ve fakihlerdan bir topluluk muvafakat etmişlerdir:

Dîbıuı Şirin; Eyyub es-Sahtiyani ondan yaptığı rivayetinde: O bir kimsenin sana.peşinen on dinara, veresiye ise onbeş satarım demesini kerih görürdü. Bu eseri Abdıurak musannafmda (8/137/14630) sahih bir senedle lahric etmiştir. Bu satış şeklini ancak nehyolunduğundan dolayı kerih görmüştür.

2/Tavus bin Keysan şöyle demiştir: "Şayet satıcı bu mal şu zamana kadar fiatı şöyledir, şu zamana kadar olursa fiyatı şöyledir derse satış bunun üzerine vuku bulur ve anlaşılan en uzun müddete kadar, iki fiyattan en az olanıyladır." Bu eseri aynı şekilde Abdurazzak nıusannafında (14631) sahih bir senedle tahric etmiştir.

Yine Abdurrazzak (14626) ve İbnu Ebi Şeybe (6/120) Leys yoluyla muhtasar olarak Tavusa kadar aynı senedle "satış vuku bulur" sözünü zikretmeden tahric ederek ondan şu ziyadeliği yapmışlardır. "Bu fiyattan biri üzerine müşteri ayrılmadan önce satış yaparsa, bunda bir bais yoktur." Lakin bu ziyadelik Tavus'tan sabit değildir. çünküLeys Ebi Süleym'in oğludur. Bu ise hadisleri karıştırıyordu (ihtilat sabiydi).

3.Süfyan's-Sevri şöyle der: "Müşteriye; 'peşinen bu fiyatla, şu kadarlık zamana kadar vereseyle de şu fiyatla sana veriyorum' desen, hiç bir fiat üzerine satış vuku bulmadan müşteri giderse/o bunda muhayyerdir. Eğer satış mezkur şekilde olursa mekruhdur, bir satışta çift fiattır, merdud olup yasaklanılmıştır. Eğer malının kendisini bulursan alırsın, şayet tüketi ise, (anlaşılan) en son vade içinde iki fiyattan az olanı senindir."

Bu eseri Süfyan'dan Abdurrazzak (14632) talıric etmiştir.

;4,Evzai'den muhtasar olarak benzeri bir ifade gelmiş olup şu kayıt vardır: Kendisine denildi ki; "Müşteri bu iki şart (veresiye veya peşin) üzerine malı alıp gitse ne olur? O'da cevaben; "O mal (anlaşılan) en son vadeye kadar iki Hayattan en az olanıyladır." demiştir.

Bu fetvayı Hattabi Mealinin's-Sunen (5/98)'de zikretmiştir.

Ondan sonra hadis ve lügat alimleri onların bu görüş üzerine gitmişlerdir. Bunlardan:

5. imam Nese-i; "Bir satışta çifl.fiyat hnhı" altında şöyle demiştir: "Buda satıcının bu mah^ sana peşinen yüz dirheme veresiye (vadeli)olarak da iki yüz dirheme satarını demesidir."

Aynı şekilde İbni Amr hadisi de bunun benzeri olarak tefsir etmiştir. "Satışta çift şart (fiyat) helal değildir." İrvaıı'l-Ğalil'de (1305) tahric edilmiştir. Ayrıca Sahihu'l-Cami'a (7520Vve bak. * 6.) İbnu Hibban, El-İhsan adlı sahihinde (7/22$) şöyle der: "Peşinen 90 dinara, vadeli 100^ dinara satma yasaklılğımn zikri." *

Bunu Ebu Hureyre hadisi altında muhtasar olan ikinci lafız şekliyle zikretmiştir.

7jlbnu'l-Esir Garibu'l-IIadis'de, az önce işaret edilen iki hadisin şerhinde bunu (açıklamayı) zikretmiştir.

Taksitle satmanın hükmü

Beyateyn ( ) lafzının tefsiri konusunda başka açıklamalar da zikredilmiştir, nitekim bazıları gelecektir. Az önce geçen tefsir en doğru ve meşhur olanıdır. Buda bu gün taksitli satış adıyla bilinen şekle tamamen intibak etmektedir. Bunun hükmü nedir?

Alimler bu konuda eskiden günümüze kadar üç görüş üzerine ihtilaf etmişlerdir:

1. Mutlak olarak bu satış batıldır ki; Bu görüş İbnu Hazmın görüşüdür.

A 2. İki fiyattan birisi üzerine aynlırlarsa caizdir yoksa değildir. Aynı şekilde sadece taksitli fiatı söylerse caiz olur.

3. Caiz değildir, ancak iki fiyattan az olanı üzerine ödeme olursa caizdir.

(Görüşlerin değerlendirilmesi)

1. Birinci mezhebin delili geçen hadislerdeki açık olan yasaklıktır. çün kü bunda asıl olan bunu batıllığını gerektinnesidir. Üçüncü görüşün delili üzerine zikri gelecek olan şeyler olmasa bu görüş doğruya en yakındır.

2. İkinci görüş sahipleri; nehyin sebebi hangi fiyat üzerine karar kılındığının bilinmeyişi yüzünden olduğu kanısına varmışlardır. Nitekim Hattabi şöyle der: ''Fiyat bilinmezser satış batıl olur, lakin akid (anlaşma) meclisinde iki fiyattan birisinde kesinleşirse, o zaman sahih olur."

Bende derim ki (El-Albani): "Bir satışta cif fiyatla satışın yasaklanmasını fiyat istikrarsızlığıyla (cehaletiyle) sebeblendirmeleri merdutlur (kabul edilmez), çünkü bu Ebu Hureyre ve Ibnu mes'ud hadisinde faiz olduğu açık nas karşşısında mücerred bir görüştür. Bu işin bir yönü. Diğer bir yönü de, bu Jiletlendirme (sebeblendirme), alış verişteki, kabul ve icabın gerekliği üzerine mebnidir. Bunada ne Allah Teala'nın Kitabında ve nede Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetinde delil vardır. Bilakis bunda karşılıklı rıza ve gönül hoşnutluğu yeterlidir. Alan ve satan bu (sıfatları) iş'ar edip gösterirse işte o (zaman) şer'i bir alış veriş olmuş olur. Bu da bazılarında ( ) adıyla bilinen yani şartsız alış verişler satışıdır.

İmam Şevkani Seylu'l-Cerrar (126/3) Adlı eserinde:

"Bu karşılıklı rıza ve gönül hoşnutluğuyla gerçekleşen bu tür alış verişler Allahu Teala'nın izin verdiği şer'i satıştır. Bunun üzerine (yapılan) ziyadelik şeriatın gerekli kılmadığıdır."

Şeyhu'1-İslanı İbnu Teymiye bu meseleyi el-Feteva (29-5-21)'de ziyade edilmeyecek şekilde açıklamıştır. Bu konuda daha geniş bilgi isteyen kimse oraya muracat etsin.

Derimki: Durum böyle olduğuna göre müşteri satın aldığıyla dönereken ya parayı peşinen verir ya da tehir eder (takside bağlar). Satış ilk surete göre doğrudur, ikinci surete göre ise müşteri (anlaşılan) vadede değerini vermek suretiyle oradan ayrılır. İşte ihtilaf noktası burasıdır. Malın değerini bilmeme iddiası nerede? Özellikle ödeme taksit üzerine yapılırsa!!! İlk taksidi nakit öder. Anlaşmaya göre diğerlerini (kalanları) da taksitler halinde. Böylelikle (malın) değerini bilmeme illeti hem eser ve hemde aklen batıl olmuştur.

3. Üçüncü görüşün delili: Konunun ve birde İbnu Mes'ud'un hadisdir. çünkü ikiside "bir satışta çifl fiyatın faiz oluşunda ittifak halindedir. Öyleyse buradaki (yasaklılık) illeti faiz oluşudur. O zaman yasaklık; illetinin varlığı veyokluğuna, bağlıdır. İki fiyattan en fazla olana satarsa bu faizdir. Eğer ikisinden az olanı (fiyata) satarsa bu caizdir. Daha önce, en son vadeye kadar az olan fiyattan vermenin cevazlığı konusunda görüş beyan eden alimler geçtiği gibi. çünkü böylelikle bir satışta çift fiyatla satmış sayılmaz. Satıcının malı günün fiyatına satıp müşteriyi bunu ödemede peşin veya vadeli olarak serbest bırakırsa, göründüğü gibi bir satışta çift fiyatla satmış olmadığını görmüyormusun. İşte bu da az önce peygamber salla -

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemm sözünde bildirdiği (açıklçdığıdır): "Satıcıya iki fiyatın ya azı yada faizi vardır." ki illetin gitmesiyle satışı doğnılayıp fazlasını ibtal etmiştir, çünkü o faizdir. Daha öncede geçtiği bu, Tavus, Sevri ve Evzai'nin -Allahu Teala hapisine ralımet etsin-görüşleridir. Bundan böyle Haltabi'nin Mealimu's-Sunen (5/98) deki' bu hadisin zahirine kail olan, fakihlerden birisini bilmiyorum, satışta iki fiyattan az fiyatla olanın sahihliğine dair Evzaiden nakledilmektedir, ki; bu da alış veriş akdinde (anlaşmada) aldatma ve cehalet (bilmemeyi) içerdiğindenfasit bir görüştür." Sözünün düşük bir söz olduğunu bilmiş olursun. Yan daha öncede geçtiği gİbT'fiyatı bilmemeyi kasdetmektir. Halbuki mezkur (bilgilerle,değerlendirmelerle) onun sözünün fasit olduğunu bilmiş oldun, çünkü bunu, şeriatla aslı olmayan bir illet üzerine oturtmuştur. Halbuki Evzai'nin sözü (görüşü) daha önce geçtiği gibi nas üzerine kaim olmuştur, binaen aleyh Şevkani Neylu'l-Evtar (5/129) 'daki şu sözüyle onutenkid etmiştir: ''Evzai'nin sözü hadisin zahir manası olduğu açıktır.' çünkü satıcının fiyatın az olanı alma hükmü, satışın sıhhatli olmasını gerektirir." „__

Ben şöyle derim: Evzai'nin sözü, hadisi zahiri manası olduğunu Haltabi'nin kendisi zikretmiştir. Bu yönüyle Haltabi ile Şevkani arasınd abir fark yoktur. Yalnız Hatlabi, hadise muhalif .olarak kendi görüşleriyle söyledikleri sırf (fiyatın) cehaleti (bilmeme) illeti yüzünden (hadisin) açık manasından çıkıp muhalefet etme cüretini göstermiştir. Ne acaiptirki, Şevkani şu sözüyle tabii olmuştur. "Bir satışta çift fiyatın hamı olmasındaki illet, çift fiyatla bir şeyin satışında fiyalın istikrarsız oluşudur."

Nitekim bu tabi olma işi alış verişte icab ve kabulü gerekli görenlerin görüşüyle uyuşmaktadır. Halbuki Şevkani buna muhalefet etmektedir. Şartsız alış verişlerin sıhhatine kaildir ki; bu suretteki satışta az öncede beyan ettiğim gibi fiyatın istikrarsızlığı gereçekleşmiştir.

Sonra Şevkani Hatlabi gibi görünmektedir. Hadisin zahirine kail olan Evzai gibi birisine başka birisine vakıf olmamıştır. Yoksa Evzai'nin bu konuda teferrüd ettiğine (yalnız kaldığına) dair Hattabi ifadeli sözüne sukut etmezdi. Biz sana onun (Evzai'nin) bu görüşü selefi olan değerli tabii Tavus'un s'özü ve imam Sevri'nin ona muvafakatini sahih bir senedle rivayette bulunduk ki; Hafız İbnu Hibban'daonlara uymuştur. Sahihinde (7/226): "Müşteri vasfettiğimiz bir satışta çift fıatla satın alıp faizden kaçınmak istiyorsa iki fiyattan az olanı vermesinin beyanı" dedikten sonra konunun hadisini zikretmiştir. Buda, daha önce geçen imamların sözlerine uygundur ki; Sadece hadisin görüşünü söyleyen bir tek Evzai değildir.

Ben gerçekle böyle olduğu için ve bizi heva sahibi ve ilmi olmayan kimselerin (aksini) söyleyip Evzai'nin bu ^görüşü şaz olduğu zannedilir diye bunları beyan ediyorum. Yoksa, Allahu Teala'ya hamd olsun biz hakk, ona kail olan insanların çokluğuyla tanıyanlardan değiliz, bilakis insanları hak ile tanırız.

* Özetla ikinci görüş , görüşlerin en zayıfıdır, çünkü nassa muhalefet ile reyden başka hiçğ bir delili yoktur. Zayıflıkta iknci olarak ikinci olarak birinci görüş gelir, çünkü bu görüşe kail olan İbnu Hazin konumuzun hadisi, satışta iki fiyatı (mutlak olarak) yasaklayan hadislerle nesli edildiğini iddia etmiştir ki; Bu iddia merdut olup usul (kaidelerine) muhaliftir, çünkü (rivayetler) arasında cem yapılma imkanı olmazsa nesli yoluna gidilir. Halbuki burada kolaylıkla cem etme imkanı vardır. Örneğin Ibnu Mesud'un hadisine bakarsan, onun bu hadislere uagun olduğunu göreceksin. Ne varki onlara ziyade olarak yasaklığm illetini ve bunun faiz olduğu beyan edişi vardır. Konumuzun hadiside buna katılmaktadır. Birde onun üzerine, fiyatın az olanı alınırsa satış sıhhatli olacağını açıklayarakziyadelik getirmektedir. Nitekim İbnu Mesud'un hadiside delalet etmekledir..

Ne varki, daha önce de beyan edildiği gibi bu da istinbat yoluyla olmaktadır.

Bana, hadisler arasında cem etme, tefekkuh (anlama)alimlerin bu konudaki görüşlerini seçme neticesinde zahir olan budur. Şayet bunda isabet ettiyseın bu Allahu Teala'dandır. Eğer hata ettiysem buda nefsinıdendir. Allahu Teala'dan bunu ve bütün günahlarımı bağışlamasını dilerim.

Müslüman kardeşim şunu iyi bil ki; Bu gün tüccarlar arasında yayılan bu muamelesi taksitle yapılan satıştır. Vadeye karşılık alınan ziyadelik (fark)tır. Bu vade ne kadar uzarsa ziyadelik (fak)'ta o derece çoğalır. Bu insasnlara kolaylaştırma, acıma ve hafifletme esasına dayanan İslamın ruhuna ters düşmesi cihetiyle de şer'i olmayan bir nıuamaledir ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellenıin sözü de böyledir:

'^Satarken müsamaha fg^famn satın. alırken müsamaha gösteren ve alacağını isterken de müsamaha gösteren kula Allah merhamet etsin." (Buhar i.)

"Kim sukunetlı, yumuşak, yakın olur sa Allah ona ateşi haram kılar. " (Hakim ve diğerleri taline etmiştir.)

Eğer o insanlardan birisi Allahu Teala'dan korkup (malı) borç veya taksitle satsa, madde yönünden bile onun için dama karlı olur. çünkü bu durum insanların yönelmelerini ve ondan satın almalarını sağlar, böylelikle rızkı bereketlenir. Buda Atlahu Teala'nın şu kavlini doğorular:

"Kim Allah 'dan korkarsa Allah ona bir bir çıkış yolu ihsan eder ve ona bilmediği yerden nzık verir. "Talak Suresi ayet 2.

Bu yazı Mulıammed Nasıruddin El-Albani'nin Sahih hadisler silsilesi adlı eserinin 5. cild 419-426. sahifelerinden Muştala dönmez tarafından tercüme edilmiştir.