Bu Blog içinde Ara

22 Aralık 2021 Çarşamba

Rabbimden üç şey istedim, ikisini kabul ve birini reddetti

           Müslümanlar geçmiş asırlara nisbeten bu asırda olduğu kadar bu kadar şiddetli bir şekilde ittifaka birliğe muhtaç olmamıştır. Biz yeni müşkülatların zuhur ettiğine inanmıyoruz. Aksine müşkülatlar ta geçmişten günümüze gelen uzantılardır. Zaman zaman değişik şekillerde bize takdim olunduğu için sanki yeni gibi bize görünüyor. Bu da bizim ne kadar zayıf olduğumuzdan kaynaklanıyor.

Mus'ab İbnu Sa'd, babası radıyallahu anh'tan naklediyor: "Der ki: "Ey Allah'ın Resûlü! dedim, insanlardan kimler en çok belaya uğrar?""Peygamberler, sonra büyüklükte onlara ve bunlara yakın olanlar. Kişi diyaneti nisbetinde belaya maruz kalır. Kim dininde şiddetli ve sağlam olursa onun belası daşiddetli olur. Şayet dininde zayıflık varsa, allah onu da diyaneti nisbetinde imtihan eder. Bela kulun peşini bırakmaz. Tâ o kul, hatasız olarak yeryüzünde yürüyünceye kadar."Tirmizi, Zühd 57, (2400).

Bu hadisi şerifin ışığında bizim muhatab olduğumuz müşkülatlar hiçbir zaman, Allah Rasulu sav in, Sahabeleri ra, ondan sonra gelen ilim ehlinin karşılaşmış olduğu müşkülattan daha büyük diyemeyiz.

Maalesef bizim zayıflığımızdan, dinimize karşı lakayt olmamızdan kaynaklanan bir çok müşkülatlar oluşmuştur.

Müslim'in Amir bin Sa'd b. Ebu Vakkas'ın babasından -Allah her ikisinden razı olsun- rivayet ediyor. Sa'd'ın babası diyor ki: Peygamberimiz bir defasında bir gurup sahabi ile birlikte Aliye'den yürüyüşe geçti. Beni Muaviye mescidinin önüne gelince içeri girdi, iki rekat namaz kıldı, biz de öyle yaptık. Namazdan sonra uzun bir dua yaptı. Arkasından bi­ze doğru dönerek şunları söyledi: Rabbimden üç şey istedim, ikisini kabul ve birini reddetti. Rabbimden ümmetimi kıtlık ve kuraklıkla helak etmemesini diledim, bu dileğimi kabul etti. Yine Rabb'imden ümmetimi suda boğarak veya topluca düşman topluluğu tarafından helak etmemesini diledim onu da kabul etti. Fakat Rabb'imden ümmetimin birbirlerine düşüp aralarında savaşmamalırını istedim, bu dileğimi reddetti." Müslim; 2889

Geçmiş ümmetlere baktığımızda bir günahtan bir isyandan dolayı topluca yok olmuştur. Hemde bizim nazarımızda küçük dediğimiz önemsemediğimiz bir fiilden dolayı. Allah cc bir rüzgarla bir fırtına ile, bir sel ile, bir deprem ile, bir taş yağdırma ile helak etmiştir. Bir Lut as ın kavminin ameli tüm kavmi helak etmiştir. Maalesef bu amel zamanımızda çokca hemde açıktan işlenmektedir. Bir terazi de ölçüyü tartıyı hileli tartmada bir kavim helak olmuştur. Ve bu zamanımızda açıktan alenen işlenen günahlardan birisi. Allah cc bize merhamet etmiştir.

Bu  da gösteriyor ki Allah cc bize mühlet vermiştir. Ne için tevbe ve istiğfar etmemiz için. Fakat bizler zamanımızı gafil olarak geçiriyor kendimizi ehlimizi toplumumuzu değiştirmiyoruz. Eğer geçmiş milletler gibi olsaydı, yani Allah Rasulu sav efendimizin duası bu mevzuda olmasa idi, muhakkak bizim şu an işlemiz olduğumuz günahlardan birisinden bile helak olabirdik.

Büyük düşman topluluğu ile  topluca helak etmemesini diledim, bu dileğimi kabul etti. İslam tarihine baktığımız zaman, hiçbir zaman İslam milleti topluca toptan yokedilmemiştir. Bir yerde hezimete uğrayan Müslümanlar başka yerde hemen bir idare ve yaşam oluşturmuştur. Bir harple mücadele ile veya bir afetle toptan helak olmamıştır.