Bu Blog içinde Ara

27 Nisan 2018 Cuma

ZULÜM EBEDİ DEĞİLDİR

Yüce Rabbimiz, âyet-i kerimede şöyle buyuruyor: “İçinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmayacak olan bir azaptan sakının ve bilin ki Allah, azabı çetin olandır.” Enfâl, 8/25
Peygamber Efendimiz (s.a.s) hadis-i şerifte hepimize şu uyarıyı yapıyor: “İnsanlar bir zalimi görürler de onun zulmüne engel olmazlarsa Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.” Tirmizî, Tefsiru’l-Kur’an, 5.

İslam coğrafyası uzun zamandan beri adeta kara bulutlarla kuşatılmış durumda. Bir taraftan Afrika’da hüküm süren kıtlık ve kuraklık neticesinde on binlerce çocuk açlıktan ölürken, maalesef on binlerce insan ölüme doğru gidiyor. Diğer taraftan yanı başımızda yıllardır devam eden savaşta yüzbinlerce insan hayatını kaybetti. Bombaların, kimyasal silahların altında kadınlar, çocuklar, masumlar can vermeye devam ediyor.

Daha birkaç gün evvel Suriye’nin İdlib kentinde insaf ve vicdanı körelmemiş herkesin yüreğini derinden dağlayan bir katliama tanık olduk. Kimyasal silahların hedefi olan çocukların yürek yakan feryatlarına hüzünle şahit olduk.   Ancak bu vahşet ne kadar vahim ise, insanlığın bu zulme, bu katliama ses çıkarmaması daha da vahimdir. Bu vahşeti durdurmak için hiçbir çaba harcamaması bundan daha ağır bir vebaldir. Şu bir gerçek ki, mazlumların hayatını kaybetmesinden daha acı olanı insanlığın vicdanını kaybetmesidir. Çekilen sıkıntılara, yaşanan acılara, işlenen zulümlere karşı her geçen gün duyarsızlaşmasıdır.

İslam’a inanmış müminler olarak bu dehşet karşısında insanlığımızdan utanıyoruz. Rahmet Peygamberi (s.a.s)’in, yani  “Zalimin zulmünü önlemedikçe size de kurtuluş yoktur.” İbn Mâce, Fiten, 20.  ikazı karşısında sarsılıyoruz.

Mazlumlara karşı insanlık görevimizi, kardeşlik sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirememiş olmanın hicabını derinden yaşıyoruz. Ancak her hâlükârda biliyoruz ki; bize düşen, imanımızı, umudumuzu ve cesaretimizi yitirmeden tek yürek olarak mazlumun yanında yer almaktır, zalime karşı durmaktır.

Unutmayalım ki, kötülüğün sıradanlaştığı, şiddete aldırış edilmez olduğu vakit zulüm sadece mazlumu vurmakla kalmaz, bütün insanlığı kuşatır. Küresel zulüm günahından her insan nasibini alır. Bu yüzden haksızlığa şahit olan herkes, buna karşı durmalıdır. Üzülüp yanmakla, acınıp kederlenmekle yetinmeyip zulmü ortadan kaldırmak için çalışmalıdır.

Bizler inanıyoruz ki; bu katliamlar, bu kuralsız ve karanlık savaş bir gün elbet sona erecektir. Bizler biliyoruz ki masumların kanları üzerine kurulu hiçbir hükümranlık ayakta duramaz, duramayacaktır. Gözyaşı ve kanın eksik olmadığı bu coğrafyada Allah’ın izniyle bir gün adalet ve hakkaniyet yeniden hayat bulacaktır. Zalimler bu dünyada da ahirette de hak ettikleri cezayı göreceklerdir. Zira Resûl-i Ekrem (s.a.s) Efendimizin ifadesiyle;

yani mazlumun bedduasıyla Allah Teâla arasında hiçbir perde yoktur. Buhârî, Zekât, 63. 

Geliniz şu kutlu zaman diliminde, bu mübarek mabedde el açıp Yüce Rabbimize canı gönülden yakaralım: Allah’ım! Masum insanları, anaları, yavruları ezip geçen bu hayasızca akının bir an önce son bulmasını lütfeyle! İnsanlığa basiret ver, feraset ver, vicdan ve merhamet ver! Bizi kardeşliğimizi unutmaktan muhafaza eyle! Bizi zulme ve haksızlığa karşı suskun kalanlardan eyleme!

Allah’ım, Suriye’de ve dünyanın muhtelif bölgelerindeki katliamlarda hayatını yitiren kardeşlerimize rahmet eyle! Yaralanan kardeşlerimize acil şifalar ihsan eyle! Müslüman kardeşlerimize içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için yardımını lütfeyle! Bizlerden yardımını, inayetini esirgeme!

Allâhumme innâ nec’aluke fî nuhûrihim ve ne’ûzu bike min şurûrihim. “Allahım! Onları sana havâle eder ve onların şerlerinden sana sığınırız.”

Hasbunallâhu ve n’imel vekîl. “Allah bize yeter. O, en güzel vekil- dir.”

Allâhumme munzilel kitâb serî’al hisâb ihzimil ahzâb. Allâhummeh zimhum ve zelzilhum. “Ey Kitabı indiren ve hesâbı çabuk gören Allahım! Düşman guruplarını bozguna uğrat. Allahım! Onları hezimete uğrat ve onları altlarından sars.” Amin

Ey yücelik ve cömertlik sahibi Rabbimiz
Ey güç ve izzet sahibi Rabbimiz
Zülüm altındaki müslüman kardeşlerimize yardım et
Allah’ım onların gönüllerini birleştir
Allah’ım onların attıklarını isabet ettir
Allah’ım onların ayaklarını sabit kıl
Senin ve onların düşmanlarına karşı onlara yardım et
Ey yücelik ve cömertlik sahibi Rabbimiz
Azgın siyonistler bozgunculukta ve taşkınlıkta
Bütün sınırları aştılar
Ey Rabbim sen onlara yetersin
Onların güçleri sana yetmez
Allah’ım onları mahv-u perişan eyle
Birliklerini dağıt
Onları diğer azgınlaşanlar için ibret kıl
Ey Hak olan Rabbimiz aşağılanmayı ve
Cezayı onların üzerine indir
Onları felaketlerle karşılaştır
Ey Rabbim onların bayrağını yeryüzünde dalgalandırma
Onları diğerleri için ders ve ibret vesilesi kıl
Ey Rabbim senin sözün kesin haktır
Buyuruyorsun ki bana dua edin size icabet edeyim
Ey Rabbim senin sözün kesin haktır
Yine sen buyuruyorsun ki eğer kullarım benden seni sorarlarsa deki ben onlara yakınım
Ey Rabbim işte bu sana olan duamızdır
Buna karşılık verecek sensin ey Rabbim
Ey Rabbim işte elimizden gelen budur ve tek güvencemiz sensin
Şanı yüce olan Allah’tan başka hiçbir güç ve kuvvet yoktur

Amin amin amin.