Bu Blog içinde Ara

31 Mart 2025 Pazartesi

Ramazan'da Kazanan ve Kaybeden

Günahlarla Ramazan'ı karşılayan anne-babasına kötülük eden, akrabaları ile bağını kesen, kardeşlerini terkeden, sözlerinde gıybet (dedikodu) ve nemime (laf taşıma) olan Ramazan'dan nasıl faydalansın? 

 Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: "Kim boş sözü ve boş sözle amel etmeyi bırakmazsa onun yemesini ve içmesini terketmesine Allah'ın ihtiyacı yoktur." Bu hadisi Buhari rivayet eder.

 

Affın sahibi Cenâb-ı Hak, kul hakkını kendi affının dışında tutmuştur. Mü’min, herhangi bir şekilde hakkını yediği bir kimseden helâllik almadan ilâhî affa nâil olamayacağı şuuruna sahip olmalıdır.

Hakkâniyet duygusunu hiçbir zaman kaybetmemeli, hasbe’l-beşer bir hak çiğnemişse, onu iâde edip helâllik almaktan kendini müstağnî görmemelidir.

Resûlullah (s.a.v) Efendimizin şu hâli, bu hususu ne güzel îzah eder:

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) vefatlarından önce mü’minlere son defa hitâb ediyor ve onlara son hatırlatmalarda bulunuyordu. Bir ara sözü kul hakkına getirerek:

Ey insanlar! Kimin üzerine geçmiş bir hak varsa onu hemen ödesin, dünyada rezil rüsvâ olurum diye düşünmesin! İyi biliniz ki; dünya rüsvâlığı âhirettekinin yanında pek hafiftir.” buyurdu. (İbn-i Esîr, el-Kâmil, II, 319; İbn-i Sa’d, II, 255)

Bunun üzerine, bir adam ayağa kalktı ve:

“–Yâ Resûlâllah! Ben Allah yolunda savaş ganimetine hıyânet etmiş, üzerime üç dirhem geçirmiştim!” dedi. Efendimiz ona:

“–Sen bu hıyâneti ne için yaptın?” diye sordu. Adam:

“–Ona ihtiyacım vardı.” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v):

“–Ey Fadl bin Abbas! Bu kişiden Beytülmâl (hazine) hesabına üç dirhem al!” buyurdu. (Taberî, Târih, III, 190)