Bu Blog içinde Ara

7 Ağustos 2012 Salı

Kurtuluş Arayanlara..

Kurtuluş Arayanlara..


Allahu Teâla, şöyle buyurur;
“... Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir” (Haşr, 59/7).
“Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman (onların çağrılarına) uyun...” (Enfâl,8/ 24)
Rasûlullah şöyle buyurur;
“Size neyi emrettiysem onu alın, neyi de yasakladıysam hemen onu bırakın”[1]
Bir başka hadis-i şerif şöyledir;
“Sizlere bildirilmedik, ne cennete yaklaştıran ne de cehennemden uzaklaştıran hiçbir şey kalmadı”[2]
“Kim sünnetimden yüzçevirirse benden değildir”[3]
Bu ve benzeri bir çok ayet ve hadis Kur’an ve sünnete uymayı emretmekte, dinde yenilik ve hurafe çıkarmayı reddetmektedir.
Bu yüzden Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem‘in sünnetlerinden bazılarını hatırlatmayı uygun gördük;
Öncelikle Rasûlullah’ı seven bir kimsenin O’nun ahlakıyla ahlaklanması gerekir. O’nun ahlakı için Allahu Teâla şöyle buyurmuştur:
“Ve sen elbettte büyük bir ahlaka sahipsin” (Kalem, 68/4).
O’nun ahlakından şöyle öğütler verebiliriz:
Kötü işleri terketmek: Çirkin ve kötü olan tüm söz ve davranışlardan uzaklaşmayı kapsar. Toplum içinde fısıltıyla konuşmak ta böyledir.
Kötülüğü iyilikle defetmek: Kötü bir davranışta bulunanı bağışlamalıdır. Eli altındakileri ise azarlayıp kınamaktan kaçınmalı, onlara karşı vazifede kusur etmemeli, onların hakkını kısıtlamamalıdır.
Fazla gülmekten kaçınmalı: Özellikle kahkahayla gülmekten sakınmalı, çoğunlukla gülümsemeye, tebessüm etmeye çalışmalıdır.
Düşkün ve zayıfların ihtiyacını gidermede geç kalınmamalı: Ev işlerinde de aile efradına yardımcı olmalıdır.
En güzeliyle giyinmeli: Özellikle bayram ve namaz vakitlerinde imkan ölçüsünde güzel kıyafetler seçmelidir.
Kibirle, aşırı yememeli: Her şey yemekten kaçınmalı ve azla yetinmeyi bilmelidir.
Arsızlıktan kaçınmalı: Şakayla da olsa, çirkin söz söylememeli, fazla şaka yapmamalı. İnsanları güldürmek uğruna yalan konuşmamalıdır.
Cimrilikten uzak durmalı: Cimrilik hem Allah katında hem de insanlar içinde kötü bir ahlâktır. Aynı zamanda yiyecek, giyecek gibi dünya metâından olan şeylerde aşırı gitmemelidir.
Öfkeye dikkat etmeli: Öfkelenip hiddetlenmekten ve de bunun türevlerinden şiddetle kaçınmalıdır. Böyle bir durumda ise, Allah’a sığınmalı; ayaktayken oturulmalı veya abdest almalıdır. Devamlı kayıt edildiğini hatırlayarak çok konuşmaktan sakınmalıdır.
Kur’an-ı Kerim okumalı: Onu anlamaya ve düşünmeye çalışmalı, başkasının Kur’an okumasını da dinlemeli, O’ndan uzaklaşmamalıdır.
İkram edilen güzel koku geri çevrilmemeli: Sürekli güzel koku kullanmalıdır. Özellikle namazlarda buna dikkat etmeli ve de misvak kullanmalıdır. Çünkü abdest ve namaz öncesinde misvak kullanmak sünnettir.
Cesaretli olmalı: Kendi aleyhine de olsa hakkı söylemekten çekinmemeli, başkalarının nasihatına kulak vermelidir.
Eş ve çocuklar arasında adaletli olunmalı: Birine diğerinden daha çok vermeli. Her şeyde onlara karşı adaletli davranmalıdır.
İnsanların eziyetlerine sabretmeli, onları hoş görmelidir: Onları bağışlamalı ki, Allah da bizi bağışlasın. Kendin için ne seviyorsan, başkaları için de onu istemelisin.
Çokça selâmlaşmalı: Her zaman için bir yere veya eve girerken, birisiyle karşılaşıldığında selâm vermeye özen göstermelidir.
En güzeliyle selâm vermeye çalışmalı: Sünnette olduğu üzere “Es-selâmû aleykûm ve Rahmetullahi ve berekâtûh” şeklinde selâmın en güzelini vermeye çalışmalı, bunun yerine “günaydın”, “hayırlı sabahlar” vs. gibi lafızlar kullanılmamalıdır.
Saç ve sakaldaki aklar değiştirilmek istendiğinde: Kına kullanarak sarı veya kırmızıya değiştirilir. Rasûlullah’ın emri doğrultusunda siyaha boyamaktan şiddetle kaçınmalıdır.
Sünnete sarılmalı: Ta ki, Allah Rasûlü Sallallahu aleyhi vesellem’in hakkında, “Ardınızdan sabır günleri gelecektir. O gün -dine- sarılana sizlerden elli kişi sevabı vardır” dediği kimselerden olalım. Sahabiler:
“ey Allah’ın Nebîsi! onların kendi içinden elli kişi sevabı mı?” dediğinde Rasûlullah:
“Hayır! Sizden” buyurmuştur.[4]
Dünya için hırslanmamalı: Dünya gidicidir. Câbir b. Abdullah Radıyallahu anh’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resûlullah Sallallahu aleyhi vesellem, Ölmüş dedemin yanına geldi ve
“Hanginiz bir dirheme bu onun olsun ister” dedi;
“Hiçbir şey karşılığında onu istemeyiz” dediler. Allah Rasûlü de
“Allah’a yemin olsun ki; dünya, Allah katında bunun sizin yanınızda değersiz olmasından daha aşağıdır” buyurdu.[5]
Bir diğer hadis-i şerif de şöyledir:
“Allah katında dünyanın sinek kanadı kadar değeri olsaydı, kâfir olan içecek bir yudum su bile bulamazdı”[6]
Allah’tan hepimizi Kur’an ve Peygamberinin sünnetiyle amel etmekle rızıklandırmasını dileriz.



[1] Sahihtir. İbni Mâce.
[2] Sahihtir. Taberâni.
[3] Buhari, Müslim.
[4] Sahihtir. İbnu Nasr.
[5] Müslim.
[6] Sahih-i Câmi.