Bu Blog içinde Ara

27 Haziran 2012 Çarşamba

Cehaletin İlacı Sormaktır

Cehaletin İlacı Sormaktır


Burada söz konusu edilenler, kalp, ruh ve bedenin hastalı­ğı ve şifası hakkında geçerlidir. Örneğin Rasûlullah (s.) cehale­ti bir hastalık saymış, onun devasının âlimlere sormak olduğu­nu belirtmiştir.
Nitekim Ebû Dâvûd Sünen'inde Câbir b. Abdul­lah'tan şöyle rivayet etmiştir: Bir yolculuğa çıktık. Bizden biri­ne bir taş isabet etti ve başını yardı. Adam sonra ihtilâm oldu. Arkadaşlarına "Benim için teyemmüm ruhsatı bulabiliyor mu­sunuz?" dedi. Onlar "Suya güç yetirdiğinden senin için bir ruh­sat göremiyoruz" dediler. Adam gusletti ve hastalanıp öldü. Pey-gamber'in (s.) yanına gelince bu hâdise ona anlatıldı. Rasûlullah (s.) "Öldürdüler. Allah onları öldürsün! Bilmiyorlardıysa sorsa­lardı ya! Cehaletin ilacı sormaktır. Onun teyemmüm etmesi ve yarasının üzerine bez sarıp üzerine meshetmesi, sonra bedeni­nin diğer kısmını yıkaması yeterliydi."
Peygamber.(s.) burada cehaletin bir hastalık, şifasının ise sormak olduğunu haber vermiştir.