ALLAH'IN SINIRLARINA BAĞLILIK
Ebu Salebe el-Huşenî-Cürsum b. Naşir- (r.a)den, o Rasulullah (s.a)'dan buyurdu ki: "Muhakkak Yüce Allah birtakım farzları farz kılmıştır, onları zayi etmeyiniz. Birtakım hadler de tesbit etmiştir, onları da aşmayınız. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları çiğnemeyiniz. Bazı şeyler hakkında da -unutmaktan dolayı değil de- sizin için rahmet olsun diye susmuştur. Onları da araştırmayınız." Bu hasen bir hadis olup bunu Dârakutni ve başkaları rivayet etmiştir
. [1]
Hadisin Sıhhat Derecesi:
Bu hadis, sahih olmayan, zayıf bir hadistir. Büyük ilim adamı muhaddis Nasiruddin el-EIbâni'nin bu konuda söylediklerini -İrvau'l-Galil adlı kitabında kaydettiği şekilde aynen aktarıyoruz:
Hadis zayıftır; bunu Darakutni'nin Sünen'inde (s.502) yine Beyhaki (X, 12, 13), Ebu Bekr ez-Zekvâni İsnâ Aşera Meclisen (vr. 12a)'de, îbn es-Simâk, Hadisinde (II, 12b), el-Hatib e!-Bağdadi, el-Fakih ve'î-Mutafakkih (vr. 160 b)'de, Muhammed b. Muhammed et-Tâi, eİ-Erbain'de (vr. 31 b 16 ncı hadis)'de, İbn Batta, el-İbâne (vr. II, 126 a)'da, değişik yollardan gelen rivayetlerle Davud b. Ebi Hind'den, O, Ebu Salebe el-Huşeni'den, dedi ki; Rasulullah (s.a) buyurdu ki; deyip hadisi zikretmektedirler.
Derim ki: Bu, isnadı itibariyle ricali, Müslim'in yollarından hadis rivayet ettiği güvenilir kimselerdir. Fakat Hafız İbn Receb'in "Şerhu'l-Erbain en-Ne-veviyye" de (s.200) dediği gibi iki illeti vardır.
Bunlardan birisi şudur: Mekhulün Ebu Sa'lebe'den hadis dinlediği sahih olarak sabit olmuş değildir. Ebu Müshir ed-Dımeşki, Hafız Ebu Nuaym ve başkaları da böyle demiştir.
Derim ki: Genel olarak ondan hadis dinlediği sahih olarak sabit olsa bile, onun {yani Mekhulün) ondan (yani Ebu Sa'lebe'den) bizzat bu hadisi dinlediği sahih olarak kabul edilemez. Zira Mekhul, tedlis yapan bir ravi idi ve bu hadisi Ebu Sa'lebe'den An'ane (an lafzını kullanarak) rivayet etmiştir.
İkincisine gelince; hadisin [Rasulullah (S.A.S.)] merfûan rivayeti ile Ebu Sa'lebe'ye mevkufen rivayeti ihtilaflıdır. Kimisi Mekhul'den O da Ebu Sa'lebe'den; Ebu Sa'lebe'nin sözü olarak rivayet etmiştir; fakat Dârakutni şöyle demiştir: Doğruya daha yakın olan hadisin merfu' olduğudur ve bu daha meşhurdur. İbn Receb de şöyle demektedir: Nevevî -Allah'ın rahmeti üzerine olsun- bu hadisin hasen olduğunu kabul etmiştir. Aynı şekilde ondan önce Hafız Ebu Bekr es-Sem'âni[2] de el-Emâli adlı eserinde bunun hasen olduğunu belirtmiştir.
Derim ki: Ebu'l-Futuh et-Tâî[3] de bu hususta ona tabi olmuş ve akabinde şunları söylemiştir: "Bu, büyük hasen bir hadistir. Bunu yalnızca Dâvud, Mekhul'den münferiden rivayet etmiştir."
Derim ki: Eğer bu hadisin lügat (söz dizisi) itibariyle güzel olduğunu kastetmiş iseler bu böyledir. Eğer ıstılahı itibariyle hasen olduğunu kastetmiş iseler -zahiren anlaşıldığı gibi- durum böyle değildir. Çünkü birinci illet bunun böyle olmasına engeldir. Çünkü hadisin hasen oluşunu engelleyen bir illettir. Diğer illet ise, böyle bir özellikte değildir. Zira sika ravilerden bir topluluk bu hadisi Dâvud b. Ebi Hind'den rivayet etmiştir ki, bunlar arasında Hafs b. Gayâs da vardır. Beyhaki de bu hadisi ondan mevkuf olarak rivayet etmiştir, fakat bunun merfü olması daha uygundur. Zira bunu merfu' olarak rivayet eden diğerlerinin rivayetine muvafıktır. İşte bundan dolayı, önceden de geçtiği gibi Dârakutni onun merfu' oluşunu tercih etmiş gözüküyor. Doğrusunu en iyi bilen Yüce Allah'tır.
Bu hadisin lehine tanıklık edecek (şâhid) iki hadis daha vardır; fakat her ikisi de oldukça gevşektirler, tanık görülmeye elverişli değildirler.
Bunların birincisi Esram b. Havşeb'den senedini kaydederek, Ebu'd-Derdâ'dan buna yakın naklettiği rivayettir. Ayrıca bunu Tebarâni de el-Mu'cemu's-Sağir'de {s. 230) rivayet etmiştir.
Diğeri ise, Nehşel el-Horasani yoluyla senedini kaydederek yine Ebu'd-Derdâ'dan yaptığı rivayettir. Bunu da Dârakutni (s. 550) rivayet etmiştir. Fakat Esram da Nehşel de yalancıdırlar.[4]
[1] Nazım Muhammed Sultan, Ana Çizgileriyle İslam (Nevevi Kırk Hadis Şerhi), Guraba Yayınları: 315.
[2] Adı Muhammed b. Mansur b. Muhammed es-Sem ani'clir. el-Ensab adlı eserin müellifi Ebu Sa'd es-Sem'ani'nin babasıdır, 510 H. de vefat etmiştir.
[3] Bilinen meşhur bir muhaddistir H. 555'te vefat etmiştir.
[4] et-Elbâni, Gâyetu'l-Merâm, 17-19
Nazım Muhammed Sultan, Ana Çizgileriyle İslam (Nevevi Kırk Hadis Şerhi), Guraba Yayınları: 315-317.