Birden Fazla Âyetin Bir Sebebi Olması
Önceden geçenlerin aksine, müteaddit âyetlerin nüzûlüne tek bir sebeb zikredilebilir. Bunda bir zorluk yoktur. Çünkü bir olayda, değişik sûrelerden çeşitli âyetler iner. Bunun misali; Tirmizi ve Hâkim'in Ümmü Seleme'den yaptıkları şu rivayettir.kadınlardan söz ettiğini hiç duymadım, diye yakınmıştı. Bunun üzerine ***** ***** «Rab'leri onlara karşılık verdi: 'Ben, hiçbir çalışanın işini zayi etmiyeceğim...» (Âli imran,195.) âyeti nâzil oldu.
Ümmü Seleme: Ya Resûlallah, hicretle ilgili olarak Allahu Taâlâ'nın
Hâkim, Ümmü Seleme'den yaptığı bir başka rivayettinde Ümmü Selemenin şöyle dediğini nakleder: Ya Resûlallah, erkeklerden söz ediyorsunda kadınları hiç katmıyorsun? diye sormuştu. Bunun üzerine: «Müslüman erkek ve kadınlar...(Ahzab, 35.) âyeti ile: ***** «...'Ben, sizden erkek kadın, hiçbir çalışanın işini zayi etmiyeceğim...» (Âli İmrân, 195) âyetleri nâzil oldu.
Gene Hâkim, Ummu Seleme'den yaptığı bir rivayette Ümmü Seleme'nin şöyle dediğini nakleder: Erkekler savaşıyor da, kadınlar niye savaşmasınlar? Halbuki mirasın yarısı bizimdir, deyince: ***** «Allah'ın, sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri arzu etmeyin...» (Nisâ, 32.) âyeti ile: ***** «Müslüman erkek ve kadınlar.» (Ahzâb, 35.) âyeti nâzil olmuştur.
Buna bir başka misal de, Buhâri'nin Zeyd b. Sabit' ten rivayet ettiği şu hadisdir. Resûlullah (s.a.v.) Zeyd'e ***** «Mü'minlerden yerlerinde oturanlar ile mallarıyla canlarıyla cihad edenler bir olmaz...» (Nisâ, 95.) âyetini yazdırıyordu. Bu sırada âmâ olan İbnu Ümmî Mektûm çıkageldi ve şöyle dedi: Ya Resûlallah, cihada gücüm yetseydi gerçekten cihad etmek isterdim. Bunun üzerine ***** «özürsüz olarak..» (Nisâ,. 95.) âyetin bu kısmı nazil oldu.
İbnu Ebî Hâtim, Zeyd b. Sâbit'ten şöyle dediğini rivayet eden Resûlullahın (s.a.v.) vahiy katipliğini yapıyordum. Kalemi kulağımın üzerine koyduğum sırada Resûlullah kıtal'le emrolundu. Bunun üzerine inen âyetin mânasını düşünmeye başladı. O sırada bir âma çıkageldi; âyeti duyunca: Ya Resûlallah, ben amayım, savaşa nasıl katılabilirim? dedi. Bu söz üzerine: *****
*****
«Zayıflara, hastalara, harcayacak birşey bulamayanlara...bir günah yoktur...» (Tevbe, 91.) âyeti nâzil oldu.
Bir misal de, İbnu Cerir'in İbnu Abbas'tan yaptığı rivayetidir. İbnu Abbas şöyle der: Resûlullah bir evin gölgesinde otururken şöyle dedi: «Biraz sonra yanınıza şeytanca bakan biri gelecek, der demez mavi gözlü bir kimse çıkageldi. Resûlullah onu yanına çağırdı; sen ve arkadaşların beni niye kötülüyorsunuz? diye sordu. Gelen kişi koşarak geri döndü, arkadaşlarını alıp geldi. Hep birden yemin ederek: «Biz seni asla kötülemedik,» dediler. Resûlullah da onları bağışladı ve: ***** «Söylemediler diye Allah'a yemin ediyorlar...» (Tevbe, 74.) âyeti nâzil oldu. Hâkim ve Ahmed b. Hanbel aynı ibareyle haberi naklederek sonuna ***** "Allah onların hepsini dirilttiği gün, dünyada size yemin ettikleri gibi ona da yemin edecekler..» (Mücadele, 18.) âyetini ilave etmişlerdir.
Nüzûl sebebleri hakkında size yaptığımız açıklamaları bütünüyle anlayarak iyi değerlendirin. Çünkü ben bunları, ulemanın eserlerini ve çeşitli sözlerini araştırmak suretiyle fikrimi kullanarak ortaya koydum. Verdiğim bu bilgilerde, beni geçen olmamıştır.