Bu Blog içinde Ara

11 Haziran 2012 Pazartesi

Kuyuya atılırken de, onları affederken de Yusuf (a.s), onların kardeşiydi

Kardeşler arası yakınlık veya uzaklık duygu ve davranışları değiştirebilir ama kardeş olduğumuz gerçeğini değiştirmez.
 Bu genel durumu Kur'an'dan bir örnekle somutlaştırmak isti­yorum: Yusuf'un kardeşleri kıskançlıkları yüzünden kendisini öldürmeye kalkışıyor ve sonunda adı kayıplar listesinde çıkı­yor! [1] Kendisini kuyuya atan kardeşlerine gün gelip yaptıklarını söyleyeceğini Yusuf, Allah'ın lütfü ile biliyor­du. [2] Müjdenin tevili gerçekleşip kardeşlerinin itiraf ve mahcubiyetlerini görünce Yusuf, hakiki kardeşlik sözünü söylüyor:
 "Bu gün size kınama yok. Allah sizi bağışlar. Çün­kü O merhametlilerin en merhametlisidir." [3]
Bu örnek çerçevesinde bir noktayı aydınlatmamız gerekiyor. Kuyuya atılırken de, onları affederken de Yusuf (a.s), onların kardeşiydi. O halde, öldürmeğe kalkışan ile kendisine tuzak kuranı affeden kardeş arasındaki fark ne? Biri, şeytanın propogandasına kapılarak kıskançlığını ön plana çıkaran kardeş, diğeri de Allah'ın vahyine uyarak kardeşini şeytanın esaretin­den kurtaran kardeş. O halde vahiy, gözardı edilmiş kardeş­liğin hatırlatılması; kin ve düşmanlık ise şeytan tarafından kar­deşlik duygusunun örtülmesi ve yerine kıskançlığın konması­dır. Bu gerçeği bazı insanlar, Yusuf gibi erken öğreniyor, ba­zıları da onun kardeşleri gibi oldukça geç anlıyor. Tabiî bazı­ları da hiç öğrenmeden gidiyor. Yusuf gibi sabır abidesi ol­mak için geç öğrenenleri, hiç öğrenmeyecek olanlardan ayır­mak lazım. Bu da Allah'a bağlı bir gönül gerektirir.
Burada asıl ele alınması gereken hususlardan birisi ve en önemlisi, evi terketmiş Âdemoğullarının eve dönmesi için çağrı yaparken evdekilerin birbirini yememesidir. Düşmana bile mert davranmayı, kafirlerin kötülüğüne karşı sabırlı ve ümitvar olarak iyi davranmayı öğütleyen bir dinin temsilcile­ri, kendi aralarında daha şefkatli ve müsamahalı davranma­sı gerekir. Hata ile ma'lül iki müsiüman arasında sorun çıksa bile çözümsüz olmadığını bilmek ve zamanla herşeyin düze­leceğine inanmak her müslümanın göz önünde bulundurma­sı gereken bir zorunluluktur. Sorunsuz bir dünya olmadığına göre, sorun çıktığında nasıl davranacağını bilen insanlar, en iyi kardeşliği gerçekleştirecek insanlardır. Üçüncü şahısların yangına körükle gitme yerine ıslah ümidiyle yaklaşması ve arabuluculuk girişimi de bir diğer önemli görevdir; [4] İslam'ın kardeşler arası ilişkilerdeki sorunlara nasıl yaklaşılması gerektiği konusundaki öğütlerini kısaca özetle­meye çalışalım.
Müslüman kardeşini tahkir etmek kişinin şer özelliğini yansı­tır. [5] Çünkü kibir, küfrün de temelini oluşturan en büyük günahlardan biridir. [6] Kendisi için iste­diğini kardeşi için istemek, imandandır
[7]Fesadla bir insanı öldürmek, bütün in­sanları öldürmek; bir insanı yaşatmak, bütün insanları yaşat­mak gibidir [8]Bırakın öldürmesini, kişinin kardeşi­ni kaldırıp yerine kendisinin oturması bile çok çirkin bir dav­ranıştır [9]İnsanın kardeşiyle alay etmesi, kusurunu araştırması, kötü lakapla çağırması fısk ve zulüm­dür. Zann, tecessüs, arkadan çekiştirme gibi davranışlar, in­sanın ölü kardeşinin etini yemesi kadar çirkin huylardır. [10]
"Size adam öldürmemeniz söylenmişti. Ben size derim ki kardeşine kızan, hükme müstehak olacaktır... Göze göz, di­şe diş dendiğini işittiniz. Fakat ben size derim ki; kötüye kar­şı koyma ve senin sağ yanağına kim vurursa ona ötekini de çevir." [11]
Hz. İsa'ya atfedilen bu söz­lerin değerini şimdi daha iyi anlıyorum. Müslümanın karde­şiyle üç günden fazla küs durması helal olmadığı [12] gibi akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını verme­yip saçıp savurması şeytanla kardeş olmaktır. [13] Cehenneme giren her ümmet kardeşine lanet eder. [14] Çünkü kendisi de lanetlik biri gibi davranıyordu. O halde kar­deşliği cehenneme gitmeden önce ısıtmak lazım. Tabi bu çağrıyı lüks bulanlar olabilir. O durumda bile insan kardeştir. Önemli olan Yusuf gibi kardeş olabilmektir.


[1] Yusuf: 12/9-10.
[2] Yusuf: 12/15.
[3] Yusuf: 12/90/92.
[4] Hucurat: 49/9,10.
[5] Müslim, Birr, 32.
[6] Nahl: 16/23.
[7] Buhari, İman, 7; Müslim, iman, 71, 72.
[8] Maide: 5/32
[9] Buhari, Cuma, 2.
[10] Hucurat: 49/11, 12
[11] Matta:5/21, 22, 38, 39.
[12] Buhari, Edep, 57.
[13] İsra: 17/26, 27.
[14] Araf: 7/38.