Bu Blog içinde Ara

13 Haziran 2012 Çarşamba

KUR’ÂN'IN SÛRE, ÂYET, KELİME VE HARFLERİNİN

KUR’ÂN'IN SÛRE, ÂYET, KELİME VE HARFLERİNİN

SAYISI


Sûrelerin adedi kendilerine itimat edilen ulemanın icmaına göre 114 dür. Enfâl ve Tevbe sûrelerini bir sûre kabul etmekle, 113 sûre olduğu söylenir. Ebû'ş-Şeyh, Ebû Ravk'ın şöyle dediğini rivayet eder: Enfâl ve Tevbe sûreleri, ayrı iki sûre mi, yoksa bir sûre midir? diye sordum. Bunlar iki ayrı sûredir, cevabını verdi. İbnu Ebî Hâtim, Süfyan tarikiyle Mücâhid'den Ebû Ravk'ın sözüne benzer bir rivayeti nakletmiştir.
İbnu Eşte, İbnu Luheya'nın şöyle dediğini rivayet eden Tevbe sûresi, Enfâl sûresinin devamı sayıldığından, Tevbe sûresinin başına, Besmele konulmamıştır. Bunların şüphesi, her iki sûrenin birbirine benzemesi aralarında Besmele bulunmayışıdır. Resûlullah'ın her iki sûreye Besmele çekmesi bu şübheyi kaldırır.
«e l - İ k n â» adlı eserin müellifi, İbnu Mesud'un Mushafında Tevbe sûresinin evvelinde Besmelenin yazılı olduğunu, fakat bunun dikkate alınmayacağını, söyler.
Kuşeyrî; Tevbe sûresinin evvelinde Besmelenin bulunmayışı en doğrusudur. Çünkü Cebrail (a.s) bu sûreyi indirdiğinde, Besmelesiz indirmiştir, der. . Hâkim «M u s t e d r e k»inde İbnu Abbas'ın şöyle dediğini rivayet eder Ebû Tâlib'e; Tevbe sûresinin başına niye Besmele konulmamıştır? diye sordum. O da: Besmele bir emandır, Müslümanların kılıçla kazandığı zafer sonunda bu sûre nâzil olmuştur, cevabını verdi:
İmam-ı Mâlik; sûrenin baş tarafı sâkıt olunca, bununla birlikte Besmele de sâkıt olmuştur. Çünkü, Tevbe sûresinin âyet sayısı, Bakara sûresinin âyetlerine eşit olduğu sabittir, demiştir.
İbnu Mesud'un Mushafında 112 sûre vardır, Felak ve Nâs sûrelerini Mushafına almamıştır.
Ubeyyu'bnu Ka'b'ın Mushafında 116 sûre vardır. Çünkü Mushafının sonuna Hafd ve Hala' sûrelerini ilave etmiştir.
Ebû Ubeyd, İbnu Sîrin'den şu rivayette bulunun Ubeyyu'bnu Ka'b Mushafına Fâtiha, Felak ve Nâs, Allahumme innâ nesteinuke ve Allahumme iyyâke
 154-155
na'budu'yu yazmıştır. Halbuki İbnu Mesud, bunları: Mushafına almamıştır.
Hz. Osman ise bunlardan Fâtiha, Felak ve Nâs sûrelerini resmi Mushafa dercetmiştir.
Taberânî, «e d - D u â» babında Abbâd b. Ya'kûbi'l-Esedi tarikiyle Yahya b. Ya'le'l-Eslemi'den, o İbnu Lehia'dan, o Ebû Hureyre'den, o da Abdullah b. Zurayri'l-Gâfikî'nin şöyle dediğini nakleder: Abdulmelik b. Mervân bana; Seni Ebû Türab'ın sevgisine sevkeden şey, koyu bir bedevi olmandır, ben bunu iyi bilirim, dedi. Ben de; Allah'a yemin ederim, anan baban henüz evlenmeden önce, Kur’ân'ı cem' etmiştim. Ali b. Ebû Talib bana, Kur’ân'dan iki sûre öğretmişti. Ona da bu sözleri öğreten Resûlullah (s.a.v.) idi. Bu iki sûreyi ne sen, ne de baban bilirsiniz, cevabını verdim.
(Bu sûrelerden biri Hala' sûresidir)
Mânası: «Allahım! Biz ancak Senden yardım, Senden mağfiret diler, Senden hidayet isteriz. Seni tasdik eder, sana tevbe eder, Sana itimat eyleriz. Seni bütün hayır ile senada, zikirde bulunur, nimetlerini itiraf ile Sana şükür, ederiz. Seni inkar etmeyiz, Sana isyan edip duranları alaşağı edip terkederiz, kendilerinden rabıtamızı keseriz.» (Diğeri de Hafd sûresidir)
***** «Ya ilahî! Biz ancak Sana ibadet eder, Senin manevi kurbiyetine nailiyet için çalışır, koşarız; Senin rahmetini umar, azabından da korkarız, şübhe yok ki Senin azabın kâfirlere erişir.»
Beyhaki, Sufyanu's-Sevri tarikiyle, İbnu Cureyc, Ata ve Ubeyd b. Umeyr'den şöyle rivayet eder: Ömer b. Hattab rukûdan kalkınca Kunut duasını okur ve şöyle derdi:
İbnu Curayc: Besmele'nin okunmasındaki hikmet, bunların, bazı Sahâbe Mushaf'larında iki sûre olarak geçmesidir, der.
Muhammed b. Nasri'l-Mervezî «K i t â b u' s- S a l â t» babında Ubeyyubnu Ka'b'dan şu rivayette bulunur: Ubeyyu'bnu Ka'b, bu iki sûre ile Kunut'ta bulunurdu. Mushafına yazdığı bu iki sûreyi beraberce okurdu.
İbnu Durays şöyle der: Bize Ahmed b. Cemil'l-Mervezi, o Abdullah b. Mübarek, o Eclâh, o Abdullah b. Abdurrahman, o da babasından rivayet ederek, babasının şöyle dediğini nakleder: İbnu Abbas'ın Mushafında, Ubeyy'ubnu Ka'b ve Ebû Mûsâ'l-Eşari'nin Kunut dualarının kıraati aynen yazılıdır *****
Taberânî, sahih bir senedle Ebû İshâk'ın şöyle dediğini rivayet eder: Umeyyetu'bnu Abdillah b. Hâlid b. Useyd, Horasan'da bize imam oldu ve namazda bu iki sûreyi okudu.
Beyhakî ve Ebû Dâvud, Hâlid b. Ebî İmran'dan şöyle rivayet ederler: Cebrail (a.s), Peygamber Efendimiz namazda iken: ***** «Sana o işten hiçbir şey düşmez...» (Âli İmran, 128.) âyetiyle birlikte bunları da indirdi. Resûlullah bu sırada, Mudar kabilesine bedduada bulunuyordu.
Ubeyyu'bnu Ka'b'ın Mushafında 116 sûre olduğunu, bir kısım ulema nakleder. Fakat doğru olan, 115 sûredir. Bu Mushafta Fil ve Kureyş sûreleri, bir sûre olarak geçmiştir. Bunu Sehâvî «C e m â l u' l - K u r r â»sında Ca'feru's-Sadık ve Ebû Nehik'den rivayet etmiştir.
Bu rivayet hakkında şunu ilave etmek isterdim: Bunu, Hâkim ve Taberânin Hz. Âişe'den rivayet ettikleri bir hadis reddeder. Resûlullah (s.a.v.): Allahu Taâlâ Kurayş'i yedi şeyle üstün kılmıştır... ila. Hadis metninde aynı zamanda: Allahu Taâlâ Kurayş hakkında bir sûre indirdi ki bu sûrede, onlardan başkasını zikretmemiştir, ibaresi geçmektedir.
Huzelî «e l - K â m i l» adlı eserinde, bazı ulemadan rivayetle şöyle der: Duhâ, inşirah sûreleri bir sûredir. Bunu Fahruddin Razi tefsirinde, Tavus ve Ömer b. Abdulaziz'den de rivayet etmiştir.