Bu Blog içinde Ara

21 Haziran 2012 Perşembe

Kur'ani Terimler ve Deyimler 8

Ihn:


Ihn, yün demektir. Özellikle farklı renklerdeki renkli yünler için kullanılır. "Ihn menfuş" ise, didilmiş, hallaçla atılmış yün demektir. Kıyamet günü evrenin hali tasvir edilmekte, insanların ders alması istenmektedir.

Iktahem:

Iktahem, düşünmeden bir işe kendini atmak mânâsı­na "kahame"den gelir. Hız ve taz­yik ile bir şeye atılmak, saldır­mak, kahramanlıkla hücum et­mek demektir.
Iktahem, aynı zamanda şid­detle göğüs gerip saldırmaktır.

Isam:


Isam "Ismetun" kelimesinin çoğuludur. İsmet ise, insanın tutunduğu ip veya düğümdür. Burada maksat, nikâh akdidir.

Isla:


Isla, bir şeyi yakmak için ateşe atmak ve ateşe atıp dur­durmaktır.

Isr:


Isr'ın lügat anlamı esaret ve hapistir, öyleki, altında­kini ezen, yerinden kıpırdatma­yan ağır yük ve bağ demektir ki, boyunduruk gibi, çok ağır anlaş­ma ve sözleşmeye, zor dayanılır ahitleşmeye ve bağımlılığa, akrabalık ve yakınlığa denir

Istafeynâhu:


Onu kirsiz, tertemiz kıldık. Bu kelime "safvet" kelimesin­den türemiştir. Mânâsı: "En temizini seçmek"  demektir. Maksat, Yüce Allah'ın peygamberliğe, dostluğa ve büyük imamete Hz. İbrahim (a.s.)'i seçmesidir.

Istıfa:


Istifa, bir şeyin safını, yani, en saf en halis olan özünü almaktır. Tasfiye, bir şeyin karışı­ğını, bulanıklık şaibelerini giderip özünü bulup çıkarmak, saf olanı karışık olandan süzüp ayırmak demek olduğu gibi, istifa da en safisini seçip almaktır.
Bir madeni tasfiye edip cev­herini almak bir istifa, o cevherler arasında herhangi bir şeye elve­rişli olanını seçip almak da yine istifadır.
Lügat açısından karışık olanı seçip ayıklamaya, bunları amaç­lanan yönde geliştirmeye hedef tutan istifa kelimesinin bu işlevi­ne "istifa kanunu" denir.

Ittıla':


Ittıla': Bir şeyin üzeri­ne çıkmak demektir. İlmi olan ıttı­la' ve "mütâlâa" buradan gelir. Ateşin, hayatın merkezi olan kalplerin içine kadar nüfuz etme­si, onu sarması, onlara muttali'/haberdar olması ateşin şidde­tini anlatmak içindir.
"Muttali'" ifadesi de aynı kök­tendir. Muttali' olmak diye kullanı­rız. Kalbin muttali' olması, kalbin her yanını kuşatması, kalbin üstüne çıkması anlamındadır.

Iyn:


Iyn, geniş gözlüler, "ıynâun" kelimesinin çoğuludur.

Izîn:


Izîn, dağınık topluluklar demektir. Dağınık topluluk mânâsı­na gelen "ızzet" kelimesinin çoğuludur.
Şâir şöyle der:
Koşarak ona geldiler ve neticede minberinin etrafında grup grup oldular.[1]




[1] Rûhu'l-meânî, 29/64